Mahkeme : . Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : 1-... (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 23/10/2012 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı
2-... (Kapatılan) 17. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkûmiyet hükmü

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
... 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından sanığın yokluğunda verilen 23.10.2012 tarihli 2012/276 esas ve 2012/3241 karar sayılı “tedavi ve denetimli serbestlik” uygulanmasına ilişkin kararın asker olan sanığın duruşmada bildirdiği adresi yerine sanığın ikamet adresine gönderildiği ve sanığın adresde dışarda olması nedeniyle tebligat Kanun"un 21. maddesine göre tebliğ işleminin yapılmış olması karşısında tedavi ve denetimli serbestlik kararının usülüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından ilk kararın kesinleşmediği, buna bağlı olarak ... (Kapatılan) 17. Sulh Ceza Mahkemesinin daha sonra yapmış olduğu işlemlerin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın 09/05/2014 tarihli temyiz dilekçesinin 23.10.2012 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin karara yönelik itiraz dilekçesi niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik  tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle,  itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suçla ilgili olarak dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.