Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13851
Karar No: 2017/2592
Karar Tarihi: 29.03.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13851 Esas 2017/2592 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/13851 E.  ,  2017/2592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ... Kadastro Mahkemesinin 2009/320 E. - 2009/120 K. sayılı kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.12.2009 tarih ve 2009/17146 E. - 2009/19120 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. ... Tapu Müdürlüğü, 28.03.2012 havale tarihli dilekçesinde, kesinleşen ilama konu Umurlu köyü 430 ada 9 sayılı parselin mahkeme kararı ve kroki incelemesinde karara konu ifraz sonrası oluşan (A) ve (B) harfleri ile gösterilen yerlerin yüzölçümlerinin hatalı olduğunu iddia ederek, kendilerince tesbit edilen doğru yüzölçümlerine göre hükmün tavzihi gerektiği belirtilmiştir.
    Mahkemece, tavzih talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle, talebin kabulüne ve 430 ada 9 sayılı parselin hükümde 3543,30 m2 yüzölçümü ile gösterilen (B) harfli bölümünün 3540,39 m2 ve 3743,49 m2 yüzölçümü ile gösterilen (A) harfi bölümünün 3746,50 m2 yüzölçümlü olarak tavzihine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/10/2013 tarih ve 2013/4717-8776 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Her ne kadar; mahkemece, tavzih talebinin kabulüne karar verilerek, hüküm tavzih edilmiş ise de dosya incelendiğinde; taraflarca tavzihe ilişkin herhangi bir istemde bulunulmadığı, tapu müdürlüğünün, 31.01.2012 tarih ve 186 sayılı yazısı ile hükme konu taşınmazların ifraz edilerek tescili yönünden değişiklik beyannamesi düzenlenmesi için kadastro müdürlüğünden talepte bulunulduğu, müdürlüğün yaptığı inceleme neticesinde, hükümde tavzihi gerekli hususların tesbit olunması ile kadastro mahkemesine, hükmün tavzihi halinde infaz edilebileceğinin bildirilerek tavzih isteğinde bulunduğu, mahkemece, kadastro müdürlüğünün tavzih talebinin kabul edilerek, hükmün tavzihi yoluna gidildiği anlaşılmıştır. Kural olarak; tavzihin ne biçimde ve hangi koşullarda yapılacağı HUMK"nın 455 ve onu izleyen maddeleri (6100 sayılı HMK’nın 305 madde ve devamı) hükmünde açıklanmıştır. Buna göre, hükmün tavzihini, ancak davanın tarafları isteyebilirler. O halde, somut olayda olduğu gibi, davanın taraflarınca yapılmış bir tavzih talebi bulunmadığında, uyuşmazlığı çözümlemekle yükümlü olduğu tartışmasız olan mahkeme hakiminin, hükmü kendiliğinden tavzih etmesi olanaksızdır. Doktrinde de kabul edildiği üzere, ilgili kurumlarca, hükmün tavzihini gerektiren hususların tesbit edilmesi halinde, bu kurumlarca, hükmün tavzihi için talep hakkı bulunan ilgili taraflara bildirimde bulunulması gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece, davanın tarafı olmayan kadastro müdürlüğünün, tavzih talebinin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup bozma nedenidir...” denilmiştir.

    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davalı tavzih talebinin olduğunu ve kararın düzeltilmesini istemiştir. Mahkemenin, 24/06/2009 tarihli ve 2009/320 E.-2009/120 K. sayılı gerekçeli kararında kadastro bilirkişisi ..., ... bilirkişileri ... ... ve ... "in 15/11/2012 tarihli ek raporu dikkate alınarak dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, Kahveönü mevkii, 430 ada 9 sayılı parsel (A) harfi ile gösterilen kısmın yüzölçümünün 3746,50 m², (B) harfi ile gösterilen kısmın yüzölçümünün ise 3540,39 m² olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.12.2014 tarih 2014/7287-10644 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında; ""...Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Doğru sonuca ulaşılması için bozma kararının gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunludur. Bozma kararında da değinildiği üzere, tavzihi HUMK"nın 455 ve onu izleyen maddelerinde (6100 sayılı HMK’nın 305. madde ve devamı) açıklandığı üzere davanın tarafları taraf sayısınca dilekçe ile mahkemeden talep edebilir. Bozmadan sonra davalı gerçek kişinin duruşmada tavzih talebinde bulunması, anılan kanun maddeleri gereğince usûlüne uygun tavzih talebi kabul edilemez. Bu nedenle, tavzih talebinin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup bozma nedenidir..."" denilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılanma neticesinde tavzih talebinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hükmün tavzihine ilişkindir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... Yönetimine yükletilmesine 29/03/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi