Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/20-909
Karar No: 2007/891
Karar Tarihi: 28.11.2007

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/20-909 Esas 2007/891 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, dava konusu taşınmazın köyde yapılan kadastro tespiti sırasında orman olarak tespit edildiğini ancak daha önce 6831 sayılı yasanın 2.maddesi uyarınca orman vasfını yitirdiği gerekçesiyle orman dışına çıkarıldığını ve devlet tarafından ilk tapunun verildiği 1955'ten beri tarla olarak kullanıldığını iddia ederek tapu kaydı ve zilyetliğe dayanarak kadastro tespitinin iptali ile adına tescile karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, dava konusu taşınmazın tahdit dışına çıkarıldığı 1981 yılından itibaren davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle direnme kararı vermiştir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, dava konusu taşınmaz hakkında tespit tutanağı düzenlenmediğinden davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararını bozmuştur.
Kanun maddeleri: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi, 1744 sayılı Yasayla değişik 2. madde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. son maddesi, 26. maddesi, 45. maddesi (Anayasa Mahkemesince iptal edilmey
Hukuk Genel Kurulu         2007/20-909 E.  ,  2007/891 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun Kadastro Mahkemesi
    TARİHİ : 12/07/2007
    NUMARASI : 2007/11 E-2007/83 K.

    Taraflar arasındaki “tespite itiraz“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.06.2006 gün ve 2004/16 E- 2006/58 K.     sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 25.12.2006 gün ve 2006/16166-18171 sayılı ilamı ile; (...Kadastro sırasında, ..... Köyü 101 ada 290 parsel sayılı 202935,24 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, daha önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalması nedeniyle tutanak düzenlenmeden 3402 sayılı yasanın 22/son maddesi gereğince tapu siciline aktarılmıştır. Davacı R. Ş., bu taşınmaz içinde kendisine ait 14000 m2 yüzölçümünde Temmuz 1993 tarih 1 noda tapuya kayıtlı tarlası kaldığını, bu kısmın tespitinin iptali ile tarla niteliğiyle adına tescili iddiasıyla dava açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne, 19.9.2005 tarihli krokide 101 ada 290 parselin (A)=14000 m2 lik kısmının davacı R. Ş. adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine,Orman Bakanlığı ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava,orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1744 sayılı Yasaya göre  6.6.1981 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2.madde uygulaması bulunmaktadır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde  2004 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tespit tutanağı düzenlenmeden 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman olarak tapu kütüğüne aktarıldığı anlaşılmaktadır.
    Davalı taşınmaz hakkında, kadastro tutanağı düzenlenmemiş, sadece 1981 yılında kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aktarılması ile yetinilmiştir. Dava tapu kaydına dayalı orman kadastrosunun iptali ile birlikte tapu iptali ve tescile ilişkin olduğundan, orman kadastrosunun kesinleştiği tarih gözönünde bulundurulduğunda hak düşürücü süre çoktan geçmiştir. Diğer taraftan; 3402 sayılı Yasanın 22.2.2005 gün ve 5304 sayılı Yasa ile değişik 14.maddesi ile 3402 sayılı Yasanın 45.maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmeyen hükümleri de yürürlükten kaldırılmış olduğundan böyle bir davanın dinlenme olanağı dahi bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi  hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalılar vekilleri

     

      HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Davacı, dava konusu taşınmazın köyde yapılan kadastro tespiti sırasında, 290 no’lu orman parseli olarak tespit edildiğini, oysa ki  taşınmazın daha önce 6831 sayılı yasanın 2.maddesi uyarınca orman vasfını yitirdiği gerekçesiyle orman dışına çıkarıldığını; Devlet tarafından ilk tapunun verildiği 1955’den beri tarla olarak kullanıldığını ileri sürerek;tapu kaydı ve zilyetliğe dayanarak  kadastro tespitinin iptali ile adına tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar Hazine, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü vekilleri davanın reddini cevaben bildirmişler, davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle  bozulmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın tahdit dışına çıkarıldığı 1981 yılından itibaren davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    İddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede, tespit tarihinden önce, 6831 sayılı Yasanın, 1744 sayılı Yasa ile değişik 2.maddesi hükmü uyarınca orman sınırlarında değişiklik yapıldığı, dava konusu taşınmazın tahdit dışına çıkarıldığı, bu işlemin 6.6.1981 tarihinde ilan edilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 2004 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanağı düzenlenmediği, 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi hükmü uyarınca, taşınmazın içinde bulunduğu alanın, 290 parsel numarası altında, orman niteliği ile tapu  kütüğüne aktarıldığı anlaşılmaktadır.
    Zaman bakımından kadastro mahkemesinin görev ve yetkisini düzenleyen 3402 sayılı Yasanın 26.maddesine göre mahkemenin yetki ve görevi, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Kadastro mahkemesinin davayı görebilmesi için dava konusu taşınmaz hakkında tespit tutanağı düzenlenmesi ve yasal süre içerisinde dava açılmış olması gerekir.
    Görev kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir.
    O halde, bütün bu maddi ve hukuki olgulara göre, dava konusu taşınmaz  hakkında tespit tutanağı düzenlenmediğinden, davanın genel mahkemede görülmesi zorunluluğu karşısında direnme hükmü, işin esasına girilmeksizin görev noktasından bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının Orman Genel Müdürlüğüne geri verilmesine, 28.11.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi