1. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14031 Karar No: 2017/481
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/14031 Esas 2017/481 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, tapu kaydında itirazlı olduğu için malik hanesi boş bırakılan iki taşınmazın gerçek yüzölçümlerinin kayıtta yazandan daha fazla olduğunu iddia ederek tapularının iptal edilmesi ve Hazine adına tescil edilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın ispatlandığı gerekçesiyle kabul etmiştir. Ancak, dava dosyasında yer almayan 390 ve 391 parsel sayılı taşınmazların tapu sahipleri olarak TC. Devlet Demiryolları aleyhine hüküm kurulması hatalıdır çünkü taraf sıfatı gerçek veya hükmi herhangi bir şahsa dahili dava yoluyla verilemez. Ayrıca, tartışma konusu taşınmazların malikleri kesinleşmiş çap kayıtlarıyla belirlenmeden davacının taraf sıfatının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı, HUMK 388 (HMK 297) maddesi atlanarak hukuki gerekçelerden yoksun olması ve düzeltilememesinden dolayı bozulmuştur. Kararda ise 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi 2016/14031 E. , 2017/481 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar dahili davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili; kadastro tespiti sırasında itirazlı olması sebebi ile malik hanesi boş bırakılan 62 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 990 m2 olması gerekirken 514 m2, 63 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün ise 610 m2 olması gerekirken 514 m2 yazıldığını ileri sürerek komşu parsellere isabet eden kısmın tapusunun iptali ile Hazine adına tescil edilmesini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Dahili davalı ... vekili kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık sürenin geçtiğini, ayrıca taşınmazın kamulaştırıldığını, davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istekli davalar kural olarak iptali istenen kayıt malikine karşı açılır. Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava 61, 64, 67 ve 68 parsel sayılı komşu taşınmazlara yönelik olarak açılmış iken 390 ve 391 parsel sayılı taşınmazlar dava konusu edilmediği halde, bu taşınmazların maliki TC. Devlet Demiryolları davaya dahil edilmiş ve aleyhine hüküm kurulmuştur. Usul hukukumuzda gerçek veya hükmi herhangi bir şahsa dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi, hakkında hüküm kurulmasına da olanak bulunmamaktadır. Öte yandan, çekişme konusu 62 ve 63 parsellerin tapu kaydında malik hanesinin boş olduğu, tapu kaydına itirazlıdır şerhi düşüldüğü, taşınmazların kadastro tespiti ile ilgili sürecin tamamlanmadığı ve hali hazırdaki malikin Hazine olmadığı anlaşılmakla, öncelikle sürecin tamamlanarak kesinleşmiş çap kayıtlarının dosyaya celbi ile davacının taraf sıfatının belirlenmesi gerektiği açıktır.
./..
Kabule göre de, 1086 sayılı HUMK 388- (HMK 297) maddesi gözardı edilerek kararın hukuki gerekçelerden yoksun bulunması, hüküm kısmının infazının da mümkün olmaması, zira dava konusu taşınmazların ifrazı mümkün ise hangi taşınmazdan ne kadar miktarın ifraz edilerek tescile karar verildiğinin belirtilmemesi de doğru olmamıştır. Dahili davalı TC. Devlet Demiryolları vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.