Esas No: 2016/5644
Karar No: 2018/2751
Karar Tarihi: 20.03.2018
Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/5644 Esas 2018/2751 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5644
Karar No : 2018/2751
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili
İstemin Özeti : ..... İlinde kampanyalı konut satışı yapan davacı şirketi, tüketicilerin ödemelerini teminat altına almadığından bahisle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 25. maddesinin 10. fıkrası uyarınca 117.220,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, .... İdare Mahkemesi'nce; kampanyalı konut satışı faaliyetinde bulunan davacı şirket nezdinde yapılan denetim sonucunda hazırlanan 04.07.2013 tarih ve 320-05 sayılı inceleme raporunda; davacı tarafından hazırlanan sözleşmelerin tüketicilerinin ödemelerinin teminat altına alınmasına yönelik mevzuat hükümlerine uygun olmadığının tespit edildiği, bunun üzerine davacı şirketin uyarılarak bir haftalık süre içinde sözleşme örneğinin Kampanyalı Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesinin 2. fıkrasına uygun hale getirilmesinin istenilmesine karşın davacı şirketin, sözleşmede anılan Yönetmeliğe uygun değişiklik yapmadığı ve sözleşme örneği düzenlemediği görüldüğünden 4077 sayılı Kanun 7 ve 25. maddeleri uyarınca 117.220,00 TL idari para cezası ile cezalandırıldığı, her ne kadar davacı tarafından, mevzuatta öngörülen teminat şekillerinin fiili uygulamasının olmadığı, böyle bir sigorta tipinin mevcut olmadığı ve bankaların bu şekilde teminat mektubu vermediği iddia edilmiş ise de, ülkemizde belirtilen şekilde bir sigorta tipinin mevcut olmadığı gerçeğine karşın banka teminat mektubu yoluyla söz konusu garantinin sağlanabildiği ve bunun fiili uygulaması olduğu dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararın Bozulması" başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine,… İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.