Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanık hakkında uygulanan TCK’nun 143.maddesinde öngörülen artırım oranının ½ olmasına rağmen yazılı şekilde karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Hüküm fıkrasında ilk önce “sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması nedeniyle ertelenmesine yer olmadığına” denilip ardından “sanığın mahkememizde gözlenen kişiliği nazara alındığında yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat hasıl olmasından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” denilmesi suretiyle hükümde çelişki oluşturulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.