10. Hukuk Dairesi 2019/5010 E. , 2019/7331 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, kasten yaralama suçundan mahkum olan davalılardan, haksız fiili sonucu darp edilen sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödeneği ile tedavi masrafları nedeniyle meydana gelen Kurum zararının 5510 sayılı Kanunun 76. maddesi gereğince tahsili için yürütülen ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durması karşısında itirazın iptali ile takibin devamı ve davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Sağlık hizmeti giderleri bakımından 5510 sayılı Kanunun 76. maddesinin 4. fıkrasında, iş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya genel sağlık sigortalısının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranışı sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderlerinin işverene tazmin ettirileceği; son fıkrasında, genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir davranışı veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla belirlenen üçüncü kişilere, Kurum"un yaptığı sağlık hizmeti giderlerinin tazmin ettirileceği açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere 21/1. ve 76/4. maddelerde işverenin, 21/4. ve 76/son maddelerde üçüncü kişinin rücu alacağından sorumlulukları düzenlenmiş olup, somut olayımızda davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 76. maddesinin son fıkrasıdır.
Davaya konu somut olayda, davalıların, sigortalıyı kasten yaralama suçundan cezalandırıldığı, verilen hükmün Yargıtayca bir kısım davalı sanıklar hakkında onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza Mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler. "Res Judicata"nın Türkçesi Üzerine", Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56. Sayı 2. 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, mahkemece, ceza dosyası dikkate alınarak, kusur raporu alınmalı, davanın hem geçici iş göremezlik hemde tedavi giderine yönelik olduğu gözetilerek, takip tutarıda bunların toplamına ilişkin olmakla, takip tutarının 7.074,65 TL olduğu kabul edilmeli, davalılar ... ve ... yönünden mahkemenin ret kararı yerinde ise de diğer davalılar ..., ... ve ... yönünden sorumlulukların irdelenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemenin, açıklanan maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenleridir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.