16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2136 Karar No: 2018/6489 Karar Tarihi: 08.11.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/2136 Esas 2018/6489 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/2136 E. , 2018/6489 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 45, 78 ve 120 parsel sayılı 217.29, 4.119,30 ve 4.897,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların 1/2 payının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların yarısının davacının murisi...’e, yarısının da davalının murisi ...’e ait olduğu kabul edilmek suretiyle taşınmazların 1/2 payının davacı adına tesciline karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. .... oğlu ...’ten gelen 1/2 pay davaya konu olmayıp; dava, davacı ..."nün murisi..."den geldiğini ve...mirasçıları arasında yapılan taksimle kendisine düştüğünü iddia ettiği 1/2 paya yöneliktir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi çekişmeli taşınmazların yarısının davalının murisi ..."e, yarısının da davacının murisi ..."e ait olduğu sübut bulmuştur. Ne var ki; davacı taşınmazların İsmail"den gelen 1/2 payının taksimen kendisine verildiğini ispat edememiştir. Bundan ayrı davacının murisi İsmail"in dosyada bulunan nüfus kayıtlarına göre davacının dışında mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda aralarında mirasçılık ilişkisi olmayan tarafların birbirine karşı üçüncü kişi oldukları kuşkusuzdur. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmaması nedeniyle terekeye karşı 3. kişi durumunda olanlara karşı miras payı istemi ile dava açmaları da mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, yöntemince yapılmış taksimin varlığı kanıtlanamadığına ve davacının 3. kişi durumundaki davalıya karşı açtığı davada miras payı da verilemeyeceğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamı ile örtüşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.