Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/11869 Esas 2017/477 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11869
Karar No: 2017/477
Karar Tarihi: 25.01.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/11869 Esas 2017/477 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/11869 E.  ,  2017/477 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan babalarının maliki olduğu 129 ada 51 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla ikinci eşine devrettiğini, ondan da kendi çocukları olan davalılara intikal ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairemizce, "... kadastro öncesinde miras bırakanın iki parça tapulu taşınmazındaki paylarını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 2. eşi ..."ye devrettiği toplanan delillerle anlaşıldığından, muvazaa olgusu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne varki, eldeki dava, ..."nin 51 sayılı parseldeki 147/192 payına hasren açıldığı halde, istek aşılarak taşınmazın tamamı üzerinden davanın kabul edilmesi doğru olmadığı gibi; çekişmeli 147/192 pay içerisinde ..."nin muris dışında üçüncü kişiden edindiği payının da bulunduğu gözardı edilerek anılan payın tamamının hüküm kapsamına alınmasının da isabetsiz olduğu..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, birleştirilen dava yönünden ise hüküm kurulmamıştır.
    Bilindiği üzere; birleştirilen davalar birlikte görülmekle beraber ayrı dava olma özelliklerini koruduklarından her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmektedir. Nitekim 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde hüküm kısmında isteklerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir.


    ./..







    Somut olayda, asıl dava ile birleştirilen Trabzon 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/204 Esas sayılı dava dosyası yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsizdir.
    Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.