19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13118 Karar No: 2020/11864 Karar Tarihi: 29.09.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13118 Esas 2020/11864 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın 5607 Sayılı Kanuna aykırı olarak suç işlediği ve mahkum edildiği belirtilmiştir. Ancak sanığın şizofreni hastası olduğunu iddia ettiği ve 17.06.2008 tarihli sağlık raporunun da dilekçeye eklendiği belirtilerek, sanığın ceza sorumluluğunu tamamen ya da kısmen kaldıracak biçimde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinde önemli derecede azalma olup olmadığı konusunda rapor alınarak hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, 7242 Sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklinde düzenlemenin sanık lehine olduğuna ve etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiğine dikkat çekilmiştir. Bunlarla birlikte sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde, ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Son olarak, 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise
19. Ceza Dairesi 2019/13118 E. , 2020/11864 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık tarafından gönderilen 28.11.2014 havale tarihli temyiz dilekçesinde şizofreni hastası olduğunun iddia olunması ve dilekçe ekinde de 17.06.2008 tarihli sağlık raporu bulunması karşısında, sanığın suç tarihinde 5237 sayılı TCK"nin 32. maddesi uyarınca ceza sorumluluğunu tamamen ya da kısmen kaldıracak biçimde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinde önemli derecede azalma olup olmadığı konusunda rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre ise, 1-Sanığın eyleminin suç tarihi itibarıyla 6455 sayılı 5607 sayılı Kanunu"nun 3/18. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 3-5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceğinin ihtarına karar verilmesi gerektiği halde infazı kısıtlayacak şekilde sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi, 4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.