21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/21530 Karar No: 2016/3178 Karar Tarihi: 01.03.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/21530 Esas 2016/3178 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, iş kazası sonucu %63 oranında iş göremez hale gelen sigortalının eşinin manevi tazminatını talep etmiştir. Mahkeme, davacı ile davalı arasında hizmet akdi olmadığından uyuşmazlığın genel mahkemelerin görevinde olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Dava, iş kazasına ve sigortalının zarar gören yakınlarının işverenle olan iş sözleşmesine dayalı olarak ortaya çıktığından uyuşmazlığın iş mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. 5521 sayılı kanunun 1. maddesinde, işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının iş mahkemelerinde çözümleneceği hükmü yer almaktadır. Bu tür davaların mahallede iş kazasının oluşumu, tarafların kusur durumları, işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi meselelerin de görülüp çözümlenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
21. Hukuk Dairesi 2015/21530 E. , 2016/3178 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, görev yönünden davanın reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava 19.04.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 63,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının eşinin manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacı ile davalı arasında hizmet akdi bulunmadığından uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevinde olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava nitelikçe iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünü %100 oranında kaybeden ve başkasının bakımına muhtaç olan sigortalının, eş ve çocuklarının doğrudan uğradıkları manevi zararlarının giderilmesi talebine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı 5521 sayılı Yasa’nın 1. maddesidir. Anılan maddede işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Bu tür davalar temelde iş kazasına ve davacıların zarar gören yakınlarının işverenle olan iş sözleşmesine dayalı olarak ortaya çıktıklarından uyuşmazlığın İş Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. İş kazasının oluşumu, tarafların kusur durumları, işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı, İş Mahkemesince görülüp çözümlenmelidir. Bu konuların belirlenmesinden sonra zarar durumu tartışılabileceğine göre, görevli mahkemenin genel mahkemeler olmayıp, özel nitelikli iş mahkemesi olması davanın hukuksal özelliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca davanın tarafları temelde işçi ve işverendir. Davacılar iddialarını buna dayalı olarak ortaya koyduklarına göre sorunun iş mahkemesinde çözümlenmesinin yasal zorunluluk olduğu açıktır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, davanın esasına girilmek yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.