12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/12350 Karar No: 2019/8338 Karar Tarihi: 10.07.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/12350 Esas 2019/8338 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Karar temyiz edilince Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bozma kararı vermiştir. Ancak bozma kararında sanığın açıklama yapması gerektiği hatırlatılmıştır. Bu nedenle sanık dinlenmeden karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması anlamına gelmektedir. Bu durum, kanuna aykırıdır. Karar, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK 89/4, 22/3, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6, 5275 sayılı Kanunun 106/3, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 326/2 ve 321. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 307/2 maddeleri.
12. Ceza Dairesi 2017/12350 E. , 2019/8338 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6 ve 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/03/2018 tarihli ve 2018/11-32 esas, 2018/115 karar sayılı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır. İncelenen dosyada, sanık hakkında olası kastla basit yaralama suçundan kurulan 31/10/2013 tarihli mahkumiyet hükmünün, sanık müdafi ve katılanlar vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 19/10/2016 tarihli ve 2016/1385 E.-2016/17794 K. sayılı bozma ilamı ile “Eylemin TCK"nın 89/4, 22/3 maddeleri uyarınca bilinçli taksirle yaralama suçunu oluşturduğu; kabule göre ise otomobil ile çarpması karşısında TCK"nın 86/3-e maddesi gereği cezanın arttırılması; kasıtlı suç sebebiyle TCK"nın 53/6. maddesinin uygulanamayacağı ve katılanlar lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi” nedenlerine dayalı olarak bozulmasına karar verilmesi ve bozmanın sanık aleyhine olması karşısında, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanık dinlenmeden karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sair yönleri incelenmeksizin, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.