20. Ceza Dairesi 2016/2456 E. , 2016/5803 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2016/236983
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkında .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24.09.2014 tarihli 2014/223 esas ve 2014/45 sayılı tedavi ve denetime ilişkin kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 14.06.2016 tarihli ihbar yazısı ekinde onaylı dosya suretinin Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
... dosyadan;
....Asliye Ceza Mahkemesi"nce 24.09.2014 tarihinde 2014/223 esas ve 2014/45 karar sayı ile verilen, hükümlü ...’nin TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, TCK’nın 191/5.maddesi gereğince tedbirin gereklerine uygun davrandığı takdirde kamu davasının düşürülmesine,aksi takdirde davaya devam olunarak hüküm kurulmasına ilişkin hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,
“28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 9. fıkrasında “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde bir hükme yer verildiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin değişiklikten önceki ve sonraki hali ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. madde hükümleri birlikte değerlendirilerek, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir “ denilerek, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24.09.2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
Kanun yararına bozma istemine konu kararın incelenmesinde;
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Nedeniyle, mahkemenin anılan kararı kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; .... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.09.2014 tarihli ve 2014/223 esas, 2014/45 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere ... Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.