Esas No: 2010/1581
Karar No: 2010/1652
Karar Tarihi: 23.03.2010
Gayrimenkul Satış Vaadi - Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi - Tahkim Şartı - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/1581 Esas 2010/1652 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2010/1581 E., 2010/1652 K.
15. Hukuk Dairesi 2010/1581 E., 2010/1652 K.
- GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ
- KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
- TAHKİM ŞARTI
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 2 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı ve kira bedeli istemine ilişkin olup, mahkemece tahkim şartı ne-deniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 16.04.1993 tarihli 12477 yevmiye sayılı "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin 13/2. maddesinde, sözleşmeden doğan ihtilafların halli için tahkim şartı kararlaştırılmasına karşın; davacı davasını mahkemede açmış olduğu gibi, davalı yüklenici şirket de aynı sözleşmeye dayanarak davacı M.Eyüp ile diğer arsa sahipleri hakkında açtığı Antalya Asliye Birinci Ticaret Mahkemesi"nin 2008/257 Esas sayılı davasında cezai şartın tahsilini talep etmiştir.
Görüldüğü üzere, davacı M.Eyüp tarafından açılan işbu temyize konu davada "tahkim" itirazında bulunan davalı yüklenici şirket, sözleşmedeki tahkim şartını dikkate almadan kendi davasını genel mahkemede açmıştır. Geçerli tahkim sözleşmesi veya şartına rağmen sözleşmenin taraflarının davalarını hakem yerine mahkemelerde açmış olmaları durumunda tahkim sözleşmesinin veya şartının uygulanmasından vazgeçmiş olduklarının kabulü gerekir. Zira Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Taraflar sözleşmede kararlaştırılan tahkim şartının uygulanması olanağını ortadan kaldırmışlardır. Açıklanan bu sebeplerle davalılarca yapılan tahkim itirazı kabul edilemez. Mahkemece işin esasına girilerek uyuşmazlık çözüme bağlanmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.