20. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1722 Karar No: 2016/5799
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1722 Esas 2016/5799 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan bir sanığı mahkum etmiştir. TCK'nın 53. maddesine ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi kararının infaz aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Yargılama sürecinde yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğu, savunmanın doğru bir şekilde toplandığı ve sanığın suçunu gerçekleştirdiği saptanmıştır. Temyiz itirazı reddedilerek karar oy çokluğuyla onanmıştır. Karşı oyda ise \"kuşkudan sanık yararlanır\" ilkesinin önemine vurgu yapılarak, sanığın suça dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraat etmesi gerektiği dile getirilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nın 53. maddesi olarak belirtilmiştir.
20. Ceza Dairesi 2016/1722 E. , 2016/5799 K. "İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: TCK’nın 53.maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle, hükmün oyçokluğuyla ONANMASINA, 07.12.2016 tarihinde karar verildi. KARŞI OY Ceza Muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan ve Latince "İn dubio pro reo" olarak ifa edilen "kuşkudan sanık yararlanır" ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel şartı, suçun şüpheye yer vermeyen bir kesinlikte ispat edilmesidir. Sanık tarafından gerçekleştirildiği şüpheli ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar, sanığın aleyhine yorumlanarak mâhkumiyet hükmü kurulamaz. Cezaya mahkûmiyet ulaşılan ihtimali kanaate değil, kesin ve açık ispata dayanmalıdır. Dosya kapsamına göre; 30.07.2013 tarihli olay nedeniyle hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşen ..."ın, ... hakkındaki suç atma niteliğinde kalabilecek beyanı ile ..."ın eşi ... adına kayıtlı telefon ile ..."ın kullandığı telefon arasında 18 kez irtibat kurulduğunu belirten, içeriği bilinmeyen HTS kayıtları dışında sanığın savunmasının aksine, her türlü kuşkudan uzak mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.