16. Hukuk Dairesi 2015/9944 E. , 2018/6477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ... TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında .../... Köyü çalışma alanında bulunan 84; 179; 153; 213; 309; 316; 343; 413 parsel sayılı 40.000; 46.800; 28.500; 44.700; 57.600; 18.400; 18.850; 7750 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 84 parsel vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 153 parsel vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 213, 309 ve 316 parseller tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 343 parsel vergi kaydı, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 413 parsel sayılı taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... mirasçıları; 179 parsel tapu kaydı, vergi kaydı, harici taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... mirasçıları ve ... adına tespit edilmiştir. İtirazı ... Komisyonunda reddedilen davacı ...; çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tüm parseller yönünden; ... Köy muhtarı ise 309 parselin köye ait olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine; çekişmeli 309; 343, 413, 213, 153 ve 316 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına hükümde gösterilen paylarla davalı tespit malikleri ve mirasçıları; 179 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ... mirasçıları ve davalı tespit malikleri ve mirasçıları adına tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılardan .. ve .. Kaplan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 179 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, çekişmeli taşınmazın tespit tutanağının malik sütununa 10.06.1965 tarihinde düşülen şerh ile tespitin eşit paylarla davacı ... ve davalılar olan ... mirasçıları adına yapılmış olmasına ve davacı ...’nin talebinin de miras yoluyla gelen paya yönelik olduğuna göre bu parsel yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Çekişmeli 84, 153, 213, 309, 316, 343 ve 413 parsellere yönelik hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmazlara uygulanan tüm vergi kayıtlarının davalıların murisi ... adına olması nedeniyle taksimin var olduğu kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyleki Davacı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek murisleri ...’tan intikal ettiği ve terekenin taksim edilmediği iddiasıyla dava açmış olup davalılardan ... ise çekişmeli taşınmazların davacı ile ilgisinin bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece çekişmeli taşınmazlar başında 02.06.2004 tarihinde yapılan keşifte dinlenen bir kısım davacı tanıkları, taşınmazları ...’in sürdüğünü, ancak çekişmeli taşınmazların evveliyatını ve ...’e nasıl intikal ettiğini bilmediklerini beyan etmişler, mahalli bilirkişi... ise çekişmeli taşınmazların tümünün tarafların müşterek murisi ....’tan geldiğini, taksim yapılıp yapılmadığını bilmediğini ve ...’nin pay alıp almadığını da bilmediğini beyan etmiş, devamında ise 213 ve 343 parseli ... tarlası olarak bildiğini, 213 parselin babasından (murisi ...’tan) kalıp kalmadığını bilmediğini; 343 parselin bağış yoluyla davalıların murisi ...’e kalıp kalmadığını bilmediğini; 309 parselin ise ...’e ait olduğunu, ...’e nereden geldiğini bilmediğini söyleyerek çelişkili beyanlarda bulunduğu halde bu çelişki yöntemince giderilmemiştir. Bundan ayrı olarak; mahkemece tüm vergi kayıtlarının ... adına olduğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de 84 parsele uygulanan 1937 tarih ve 331 nolu tahrir kaydı.... isimli 3. kişi adına olup mahkemenin kabulüne uygun düşmediği gibi, çekişmeli 309 ve 316 parsel sayılı taşınmazlar ilk olarak “tarafların babası ... oğlu ... ...’nin iken 1931 tarihinde ölümü ile karısı ... ve evlatları (davalıların murisi) ... ve (davacı)...’ye kaldığı” yazıldıktan sonra, tutanakların edinme sütununun altına düşülen şerhler ile tespitin davalıların murisi ... oğlu ...’in sunduğu sırasıyla 24.03.1931 tarih ve 1664 nolu ve aynı tarih 1665 nolu tapu kayıtları nedeniyle malik hanelerinden davacı ...’nin isminin silindiği; bir başka ifade ile tespitler, sunulan tapu kayıtları nedeniyle değiştirildiği halde, anılan tapu kayıtları yöntemince uygulanmamış ve kapsamları tayin edilmemiştir. Yine çekişmeli 213 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas 24.03.1931 tarih 1663 sıra numaralı tapu kaydı da yöntemince uygulanıp kapsamı tayin edilmediği gibi, 213 sayılı parsel ve 153 parsel sayılı taşınmazların edinme sütununda sırasıyla davalıların murisi ... tarafından hamdan ihya edildiği ve satın alındığı yazılı olduğu halde, mahkemece gerekçede bu hususlar tartışılıp değerlendirilmemiştir. Ayrıca 343 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının tutanakta yazılı olduğu gibi ... oğlu ...’den mi, yoksa ortak muris ...’tan mı geldiği tereddütsüz olarak belirlenmemiş ve yine 413 parselin evveliyatında ilk olarak kime ait olduğu da tereddütsüz saptanamadığı gibi bu parsel hakkında bir gerekçeye dahi yer verilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve gerektiğinde HMK"nın 31. madde uyarınca taraflardan yeniden tanık göstermeleri istenerek bu yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususlarında her bir taşınmazın tapulama tutanağında yazılı hususlar ve önceki keşifte alınan beyanlar, mahalli bilirkişi ve tanıklara okunmak suretiyle maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bu şekilde alınacak beyanlarla, çekişmeli taşınmazların tamamının yahut bir bölümünün, tarafların ortak murisi ...’tan mı intikal ettiği yoksa davalıların murisi ... oğlu ...’in müstakilen kendisinin edindiği (hamdan ihya, satın alma, bağış vs.) taşınmazlar mı olduğu teredütsüz olarak saptanmalı; taşınmazlara esas tapu ve vergi kayıtlarında yer alan mevki ve hudutlar tek tek okunup sorulmak suretiyle çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları da tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmeli, fen bilirkişisinden kayıt uygulamasını gösterir ve keşfi takibe elverişli rapor düzenlemesi istenmeli; çekişmeli taşınmazların tamamının ya da bir bölümünün dayanak kayıtların kapsamında kaldığının anlaşılması halinde salt vergi kaydının mirasçılardan biri adına olmasının taksim olgusunun varlığını ispat için yeterli olmadığı da düşünülmeli, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve tüm deliller ile tutanak içerikleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, çekişmeli taşınmazların tamamı 3840 pay kabul edildiği halde, hükümde 2880 pay dağıtılmak suretiyle infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm tesisi de isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 08.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.