11. Hukuk Dairesi 2016/44 E. , 2017/115 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/06/2015 tarih ve 2014/622-2015/378 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 25/11/2013 tarihli tarımsal kredi sözleşmesine istinaden davalıdan 25/11/2013 tarihinde 155.000,00 TL ve 95.000,00 TL tutarında iki adet tarımsal kredi kullandığını, davalının 10/01/2014 tarihinde müvekkilinin hesabından bilgisi dışında hayat sigortası yenileme bedeli olarak 2.743,13 TL ve 1.681,26 TL olmak üzere toplam 4.424,39 TL"yi bankanın tahsil ettiğini, müvekkilinin tahsilatların iadesini talep ettiğini ancak olumlu yanıt alamadığını, hayat sigortası için müvekkilinin açık bir talebinin olmadığını, tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartların kesin olarak hükümsüz olduğunu, bankanın kredi sözleşmesinin matbu olduğunu, müzakere edilmediğini, müşteri bilgilendirme formunun sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra imzalandığını, davalı tarafından alınan hayat sigorta bedelinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek 4.424,39 TL bedelin 10/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesinin 12. maddesinin "i" bendinde hayat sigortası yapılmasının bankaca gerekli görülmesi şartına bağlı kılındığını, davacının da bunu kabul ettiğini, davacının sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kullanılan kredi sözleşmesinin türüne göre davacının tüketici sıfatı bulunmadığından Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile bu kapsamda düzenlenen yönetmeliklerin davada uygulanamayacağı, Türk Borçlar Kanunun 20. maddesinde düzenlenen genel işlem koşulları açısından değerlendirilmesi gerektiği, genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlandığı, bu tür sözleşmelere tip sözleşme de denildiği ve bu tip sözleşmeler kapsamında muhtelif masraflar ve ücretlerin yazılmamış sayılacağı, tahsil edilmiş olsa dahi genel işlem şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerekeceği, ancak yapılan hayat sigortası sözleşmesinin davacı tarafa da hak sahipliği verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.