Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/12244 Esas 2019/8325 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12244
Karar No: 2019/8325
Karar Tarihi: 10.07.2019

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/12244 Esas 2019/8325 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, taksirle öldürme suçundan asli kusurlu olan sanığın mahkumiyetine hükmetmiş ancak ceza tayininde yanılgıya düşülerek, hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yapılmamıştır. Sanığın işini yapmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan, çalışma hürriyetlerini kısıtlayacak şekilde 1 yıl süreyle şirket müdürlüğü yapmasından yasaklanması yasal değil. Hüküm fıkrasının 4. paragrafı çıkarılarak, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 85/2, 22/3, 62, 53/6, 61/1, 22/4, 3/1, 53/6, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2017/12244 E.  ,  2019/8325 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/2, 22/3, 62, 53/6. maddeleri gereğince
    mahkûmiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; sanığın asli kusurlu olarak, iki kişinin ölümüne sebebiyet verdiği somut olayda, taksirinin yoğunluğu ve meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan bir miktar daha fazla uzaklaşılıp, hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 53/6. maddesinde “belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınabileceğine karar verilebileceğinin düzenlendiği, bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup, şirket müdürü olduğu anlaşılan sanığın, işini yapmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan çalışma hürriyetlerini kısıtlayacak şekilde 1 yıl süreyle şirket müdürlüğü yapmasından yasaklanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 4. paragrafının hükümden çıkarılmak suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.