Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6820 Esas 2017/1450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6820
Karar No: 2017/1450
Karar Tarihi: 01.03.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6820 Esas 2017/1450 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edildi. Sanığın istinabe yolu ile savunması alınırken, isminin yanlış yazılması maddi bir hatadan ibaret olup, sonuca etkisi yoktur. Mahkeme, delillere, soruşturma sonuçlarına ve dosya içeriğine uygun şekilde karar verdi ve sanık müdafilerinin temyiz itirazlarını reddetti. Ancak mahkeme kararında iki hukuki hata bulunduğu tespit edildi. İlk olarak, suçun zincirleme suç hükümlerine göre cezalandırılması gerektiği halde bu durumun göz ardı edilmesi yasaya aykırıdır. İkinci olarak, TCK'nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle karar bozuldu ve ceza miktarı yönünden kazanılmış haklar saklı tutuldu.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi (zincirleme suç hükümleri)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi (ceza miktarının belirlenmesi)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (kamu davasının açılması)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi (mahkeme kararının bozulması)
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1.
11. Ceza Dairesi         2015/6820 E.  ,  2017/1450 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın istinabe yolu ile savunması alındığı sırada kimlik tespitinden sonra sanık adının ... olarak yazılması, savunma içeriği nazara alındığında sonuca etkisi olmayan maddi hata olarak kabul edilmiştir.
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    1-5237 sayılı TCK"nun 43. maddesi uyarınca; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, düzenleme tarihleri aynı olan dört adet senedin alınan kredi karşılığında Türkiye İş Bankasına aynı anda verilip verilmediği araştırılarak, sonucuna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığının anlaşılması halinde, sahte belge sayısı ve çeşidi dikkate alınarak TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
    2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 01.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.