(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/33211 E. , 2019/4312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK.nın TCK"nın 158/1-j-son, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK.nın 207/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, müşteki ...’nun kimlik bilgilerine havi, üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu, aslı ele geçmeyen sahte nüfus cüzdanı ile 08.03.2012 tarihinde Finansbank/Çarşı Tuzla Şubesi’nden müşteki adına 10.708 TL kredi kullandığı, bu şekilde sanığın zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık ve zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
5237 sayılı TCK"nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiş olup, bu suçun oluşabilmesi için, Kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, nitelikli dolandırıcılık suçunun mağdurunun banka olduğu, bankanın farklı şubelerinden kredi çekilmesi durumunda eylemin tek bir mağdura karşı işlenmiş kabul edileceği dikkate alınarak, sanık hakkında Finansbank/Topçular Şubesi’ne yönelik 05.01.2012 tarihinde katılan ...’in kimlik bilgisini kullanmak suretiyle 15.03.2013 tarihli iddianame ile İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/188 E.-2013/324 K. sayılı dosyası ile beraat hükümlerinin verildiği, Finansbank/Avcılar Şubesi’ne yönelik 18.01.2012 tarihinde katılan Nevzat Aras’ın kimlik bilgisini kullanmak suretiyle 13.06.2012 tarihli iddianame ile Bakıköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/271 E.-2012/419 K. sayılı dosyası ile TCK’nın 158/1-j-son, 35/2 ve 204/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükümlerinin verildiği, Finansbank/Güneşli Şubesine yönelik katılan ...’un kimlik bilgisini kullanmak suretiyle 23.12.2011 tarihli nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarih ve 2014/12 Esas, 2015/161 Karar sayılı ilamı ile mahkumiyet kararı verildiğinin, dosyanın iddianame tarihinin 31.05.2013 tarihi olduğunun, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/318490 Tebliğname sırasında arşivde kayıtlı olduğu, temyiz incelemesine konu İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19/11/2014 tarih ve 2014/353 E. - 2014/367 K. sayılı dava dosyasında ise Finansbank/Çarşı Tuzla Şubesi’ne yönelik katılan ...’nun kimlik bilgisini kullanmak suretiyle zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından cezalandırılması için 31.07.2014 tarihinde iddianamenin tanzim edildiği, söz konusu eylemlerin aynı bankanın farklı şubelerine yönelik gerçekleştirildiğinin iddia edildiği, bahsi geçen suçlar ile temyize konu suçlar arasında hukuki kesinti gerçekleşmediği, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlali ile haksız menfaat ederek zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimalinin bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığın Finansbank A.Ş.’nin Topçular, Çarşı Tuzla, Güneşli, Avcılar Şubeleri’ne yönelik eylemler nedeniyle İstanbul 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/188 E.-2013/324 K. sayılı, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/271 E.-2012/419 K. sayılı, Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22.05.2015 tarih ve 2014/12 Esas, 2015/161 Karar sayılı dava dosyalarının akıbeti araştırılarak, mümkün ise dava dosyalarının birleştirilmesi, birleştirme mümkün değil ise söz konusu dava dosyalarının örnekleri dosya içerisine alınarak, delilerinin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre, sanık hakkında TCK"nın 43 maddesi gereği zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenerek, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Suça konu tüketici kredisi sözleşmesindeki sahteciliğin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının bilirkişi raporu veya mahkeme gözlemi ile tespit edilmemiş olması karşısında sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu tüketici kredisi sözleşmesi mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı TCK’nın 158/1 j-son maddesi gereğince 1070 gün adli para cezası tayin edildikten sonra, TCK"nın 52. maddesi uyarınca bir gün için taktiren 20,00 TL uygulanması sonucunun yanlış hesap ile " 21.400 TL adli para cezası " yerine " 21.416 TL adli para cezası " şeklinde bulunarak fazla ceza tayin edilmesi,
3- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.