1. Hukuk Dairesi 2016/8416 E. , 2017/461 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TRABZON 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı kayyım vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, 5737 sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, 153 ada 29 parsel sayılı... Vakfından gelen taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, tüm araştırmalara rağmen tapu kayıt maliki davalılara ulaşılamadığını ileri sürerek, 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 17. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kayyım, taşınmazın İl Özel İdaresi tarafından kamulaştırıldığını, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, idarece düzenlenen ve aksi sabit olmayan mahluliyet kararına göre taşınmazın vakfı adına tescil edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu Dolap Arsası vasıflı 153 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 22.10.1957 tarihli toplu veri sayısallaştırılması işlemi ile paydaşları... Karaahmetoğlu, .... adlarına tescil edildiği, beyanlar hanesinde... Vakfındadır şerhinin bulunduğu,Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/241 esas, 2002/339 karar sayılı kararıyla davalılardan .... Lütfü Karaahmetoğlu"na... atandığı,... kayyım tayin edilmediği, 29 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanaklarından 6.5.1952 tarihinde tapu ve vergi kayıtları,veraset ilamına dayanılarak ....ı adına tespit gördüğü, Kadastro Müdürlüğüne başvuru üzerine yapılan incelemede mirasçıların eksik tespit edildiği, bir kısım mirasçıların payını satış suretiyle 11.06.1954 tarihli 1846 yevmiyeli akitle ....devrettiği,... 26.09.1957 tarihli komisyon kararına göre tashih işlemi ile mevcut kayıt malikleri adına tescile karar verildiği, kayıt maliklerinin kimlik bilgilerinin tespiti için Nüfus Müdürlüğüne müzekkere yazılmadığı, emniyet ve tapu müdürlüğüne yazılan yazılarda bir kısım kayıt maliklerinin sorulduğu, diğerlerinin araştırmaya konu edilmediği anlaşılmaktadır.
./..
Bilindiği üzere; 5737 sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline ya da bedelin tahsiline karar verilebilmesi için taşınmazın mukataalı ya da icareteynli olup olmadığı, kayıt maliklerinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğinde kuşku yoktur.
Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yukarıda açıklanan yasal düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. ...kayıt maliklerinin mirasçısı bulunup bulunmadığı konusunda yapılan araştırmalar yeterli değildir.
Hâl böyle olunca, kadastro tespit tutanağı ve ekindeki belgelerdeki verilerden de yararlanmak suretiyle adı geçenlerin nüfus kayıtlarının ve mirasçıları bulunup bulunmadığının Nüfus Müdürlüğünden sorulması,zabıta marifetiyle araştırma yapılması mirasçı bırakmadan ölüp ölmediğinin tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru değildir.
Davalı kayyım vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.