MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kasten yaralama, hakaret

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I- Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,

II- Sanık hakkında yağma ve hakaret suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Oluş ve dosya içeriğine göre; katılan ..."ın “ 04/06/2010 günü saat 10.30 sıralarında sanık ...’ın işyerine gelerek “borcunuzu ödeyin” dediğini, kendisinin borcu olmadığını söylemesi üzerine sanığın işyerinin kapısını tekmeleyerek “ev adresini biliyorum, gerekirse evine gelirim” dediğini, bu olaydan bir gün sonra saat 11.30 sıralarında sanığın kendisini cep telefonundan arayıp “benim paramı niye vermiyorsun, ananı avradını sinkaf ederim, bunu hayatınla ödeyeceksin” diyerek tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, aynı gün saat 13.30 sıralarında sanığın iş yerine geldiğini ve “bugün 17.00"ye kadar sana müsaade parayı getirdiniz getirdiniz, getirmezseniz olacaklardan siz sorumlusunuz” diyerek işyerinden ayrıldığını, bu olaydan bir saat kadar sonra sanığın yine matbaacı olan tanık ...’un ...... nolu cep telefonundan müştekiyi arayarak kendisini İhsan olarak tanıtıp “Bilgisayar Form Kağıdı” siparişi verdiğini, saat 18.25 sıralarında kimliği tespit edilemeyen şahsın iş yerine gelerek kart siparişi verdiğini söylediği, kendisinin böyle bir sipariş verildiğini hatırlamadığını söylemesi üzerine elindeki cep telefonunu alıp suratına yumruk attığını, “ananı avradını sinkaf ederim, ölümün benim elimden olur” dediğini, bağırıp yardım isteyeceği sırada şahsın ağzını kapatarak “sakın bağırmaya kalkma arkamızdan da gelme mermi yağdırmaya başlatacağım” diyerek iş yerinden ayrıldığını, bunun üzerine emniyet güçlerini arayarak şikayette bulunduğunu, sanık ...’nın 08/06/2010 günü saat 16.38 sıralarında kullandığı 0 ....... nolu cep telefonundan kendisinin cep telefonunu arayarak “sen beni polise şikayet etmişsin, neyi şikayet ediyorsun, borcunu ödememek için mi yapıyorsun, senin ananı avradını karını sinkaf ederim, evini de biliyorum gelip evini darmadağın edeceğim, seni öldüreceğim” dediğini iddia ettiği;

Sanık ..."nın suçlamaları kabul etmeyerek “katılan ..."nin oğlu ....... matbaasının elektrik işlerini yaptığını, bu işten kaynaklanan toplam 2.450TL alacağının olduğunu, katılanın oğlundan istemesine rağmen ödememesi üzerine, katılanın bu parayı kendisinin ödeyeceğini söylediğini, zaman zaman katılandan alacağını istemek için işyerine gittiğini, telefonla aradığını, ancak katılanı tehdit etmediğini, ona hakaret etmediğini” savunduğu,

Tanık ..."un ise “ Matbaacılık yaptığını, daha önceden tanıdığı sanığın işyerine gelerek matbaacı olan birisine elektrik işi yaptığını, parasını alamadığını, "şayet alacağıma karşılık kağıt alırsam o kağıtları sen satın alır mısın" dediğini, kendisinin de kabul ettiğini, aradan birkaç gün geçtikten sonra çay ocağındayken sanığın yanına geldiğini, aynı meseleyi tekrar anlattığını, kendisinin kontörünün olmadığını söyleyerek cep telefonunu istediğini, kendisinin de verdiğini, alacağı olan kişi ile telefonla görüştüğünü, ancak uzaklaştığı için ne konuştuklarına şahit olmadığını” söylediğinin anlaşılması karşısında; sanık savunmaları ile katılan ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde sanığın savunmalarına niçin üstünlük tanındığı karar yerinde denetime olanak verecek şekilde tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.