(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/13655 E. , 2019/4311 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, sahte oluşturulan kredi kartının kullanılması
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında ...’ne yönelik eylem nedeniyle ayrı ayrı
a- TCK.nın maddeleri 158/1-j-son, 168/2, 62, 52, 53. gereğince mahkumiyet
b-TCK.nın 207/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanıklar ... ve ... hakkında Finansbank Güneşli Şubesine yönelik eylem nedeniyle ayrı ayrı
a- TCK.nın 158/1-j-son, 168/2, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b- TCK.nın 207/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
3- Sanık ... hakkında Akbank Merter Şubesi’ne yönelik eylem nedeniyle
a- TCK.nın 158/1-j-son, 62, 52,53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b- TCK.nın 207/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
4- Sanıklar ... ve ... hakkında Finansbank Güneşli Şubesine yönelik eylem nedeniyle ayrı ayrı TCK.nın 245/3, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
5- Sanık ... hakkında Türkcell AŞ."ne yönelik eylem nedeniyle TCK.nın 207/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
6- Sanık ... hakkında Vodafone A.Ş."ye yönelik eylem nedeniyle TCK.nın 207/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık özel belgede sahtecilik ve sahte oluşturulan kredi kartının kullanılması suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... ve müdafii ile sanık ... ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında, katılanlar ... ve ...’nun sahte kimlik bilgileri ile .... ve ..... hat aldığının iddia olunması karşısında; bu hatlara ilişkin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı süresince dava açılması mümkün görülmüştür.
Sanıklardan ..."nun kardeşinin işyerine trafik kazası yapması sonucu aracını tamir için getiren müşteki ..."ın kimlik bilgilerini ele geçiren sanıkların Güneş Sigorta"dan aradığını kasko işlemleri için kimlik fotokopisi, ikametgah belgesi ve bir adet fatura gerektiğini, bunları teslim almak üzere birini göndereceklerini söyledikleri, sanık ...’ın sigorta görevlisi gibi giderek müştekiden belgeleri aldığı, daha sonra sanık ... ..."nun üzerinde sanık ...’ın fotoğrafı bulunan ancak; ele geçirilemeyen sahte kimliği temin ettiği, sanıkların sahte kimlik ve müştekiden temin ettikleri ikametgah belgesiyle 21.02.2010 tarihinde Finansbank A.Ş./Çarşı Güneşli Şubesi’nden 4.500 TL kredi kullandıkları, ardından 3.000 TL limitli kredi kartını aldıkları ve kredi kartından 3.000 TL parayı ATM cihazından çektikleri, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık, sahte oluşturulan kredi kartının kullanılması ve zincirleme şekilde özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri,
Sanıkların müşteki ... sahte kimliğini kimliğini kullanarak, 19.01.2010 tarihinde katılan ... A.Ş./Güneşli Şubesi’nden 2.049 TL tüketici kredisi kullandıkları, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık, zincirleme şekilde özel belgede sahtecilik ve zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri,
Sanık ...’ın müşteki ... sahte kimliğini kimliğini kullanarak, 18.01.2010 tarihinde ....- .... nolu telefon abonelik sözleşmeleri düzenleyerek, özel belgede sahtecilik suçunu işlediği
Sanık ...’ın katılan ... adına üzerinde kendi fotoğrafı bulunan, ancak aslı ele geçmeyen sahte nüfus cüzdanını kullanarak, 14.02.2012 tarihinde Akbank/Merter Şubesi’nden 10.000 TL ihtiyaç kredisi kullandığı, ayrıca 20.01.2012 tarihinde katılan ... adına 0 ... ve 0 .... nolu telefon hatları için sahte abonelik sözleşmeleri tanzim ettirdiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olaylarda;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında Denizbank/Güneşli Şubesi ve Finansbank/Güneşli Şubesi’ne yönelik eylem nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan, Finansbank/ Güneşli Şubesi’ne yönelik eylem nedeniyle sahte oluşturulan kredi kartının kullanılması suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanık ... ve müdafii ile sanık ... ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Her ne kadar sanık ... ... savunmalarında üzerine atılı suçu işlemediğini belirtmişse de; sanık ...’ın söz konusu eylemleri sanık ... ... ile birlikte işlediklerine dair ikrara dayanan savunmalarda bulunması, katılan beyanları, tanıkların anlatımları, ekspertiz raporları ve dosya kapsamına göre; sanıkların fikir ve eylem birlikteliği ile katılan ... adına, sahte kimlik bilgileri ile kredi çekme eklindeki eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu, katılan ... adına sahte olarak oluşturulan kredi kartını alıp, kullanmak şeklindeki eylemlerinin sahte oluşturulan kredi kartının kullanılması suçunu oluşturduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK.nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK.nun 158/1-f-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken zarar miktarının kredi meblağları olan Finansbank/Güneşli Şubesi’nde 4.500 TL, Denizbank/Güneşli Şubesi’nde 2.049 TL olduğu bu suretle para cezasında temel cezaların 450 gün ve 204 üzerinden başlanması gerekirken 360 ve 164 gün üzerinden eksik olarak başlanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... ... müdafiinin sanığın üzerine atılı suçları işlemediği, suçun sabit olmadığı gerekçesine, sanık ... müdafiinin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği nedenlerine dayanan, sanık ...’ın herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında Akbank/Merter Şubesi’ne yönelik eylem nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında Türkcell AŞ ve Vodafone A.Ş."ye yönelik eylem özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanık ... ve müdafiinin, sanıklar ... ve ...’nun özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanık ... ve müdafii ile sanık ... ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
a- Sanık ... hakkında Akbank/Merter Şubesi’ne yönelik eylem nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin incelemede;
5237 sayılı TCK"nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiş olup, bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, nitelikli dolandırıcılık suçunun mağdurunun banka olduğu, bankanın farklı şubelerinden kredi çekilmesi durumunda eylemin tek bir mağdura karşı işlenmiş kabul edileceği dikkate alınarak, sanık hakkında Akbank/Bayrampaşa Şubesi’ne yönelik 19.01.2012 tarihinde katılan ...’in kimlik bilgisini kullanmak suretiyle 31.05.2012 tarihli iddianame ile İstanbul 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/295 E.-2014/99 K. sayılı dosyası ile TCK’nın 158/1-j maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün verildiği, sanık hakkında temyiz incelemesine konu Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25/02/2014 tarih ve 2010/438 E., 2014/54 K. sayılı dava dosyasında ise Akbank/Merter Şubesi’ne yönelik katılan ...’nun kimlik bilgisini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması için 25.12.2012 tarihinde iddianamenin tanzim edildiği, söz konusu eylemlerin aynı bankanın farklı şubelerine yönelik gerçekleştirildiğinin iddia edildiği, bahsi geçen suçlar konu suçlar arasında hukuki kesintinin gerçekleşmediği, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlali ile haksız menfaat ederek zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimalinin bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığın Akbank’ın Merter ve Bayrampaşa Şubeleri’ne yönelik eylemler nedeniyle İstanbul 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/295 E.-2014/99 K. sayılı dava dosyasının akıbeti araştırılarak, mümkün ise dava dosyalarının birleştirilmesi, birleştirme mümkün değil ise kesinleşmiş karar örnekleri ile dosya suretlerinin bu dava dosyasının içerisine alınması, söz konusu dava dosyasındaki delilerin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre, sanık hakkında TCK"nın 43 maddesi gereği zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenerek, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Sanıklar ... ve ...’nun özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin incelenmede;
bb- Yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, sahtecilik suçuna konu belge asıllarının duruşmada mahkeme heyeti tarafından tekrar incelenip, özellikleri zapta geçirilerek belgelerin iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının belirlenmemesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
bc- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “özel belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, sanığın, aynı suç işleme kararıyla ve aynı anda düzenlenen ve kullanılan belgelerle ilgili olarak tek bir suçtan hüküm kurulması gerekeceği, buna karşın, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda düzenlenen belgelerle ilgili olarak yine tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulup, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği, farklı suç işleme kastının bulunduğunun ispatı halinde her bir eylemin ayrı bir suç oluşturacağı, bu hukuksal olgular ışığında somut olay incelendiğinde; sanıkların, farklı zamanlarda oluşturduğu sözleşmeler ile ilgili olarak tek bir suçtan hüküm kurulup, TCK’nın 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri çerçevesinde cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı ayrı ceza tayin edilmesi,
c- Sanık ... hakkında Türkcell AŞ ve Vodafone A.Ş."ye yönelik eylem özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin incelenmede;
Hükümden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan, 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "işletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez"" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın eylemlerinin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hükümlerin kurulması gerektiği gözetilmeden, özel belgede sahtecilik suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükümlerinin kurulması,
Kabule göre de;
aa- Sanık ... hakkında; 5237 sayılı TCK.nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK.nun 158/1-f-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken zarar miktarının kredi meblağı olan 10.000 TL olduğu bu suretle para cezasında temel cezaların 1.000 gün üzerinden başlanması gerekirken 800 gün üzerinden eksik olarak tayin edilmesi,
ab- 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden, değerlendirilme zorunluluğu,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve müdafii ile sanık ... ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.