16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/143 Karar No: 2018/1157 Karar Tarihi: 16.04.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/143 Esas 2018/1157 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen ve 2018/143 E., 2018/1157 K. numaralı kararda, suçlu bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması nedeniyle mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği ifade edilerek, hükümde yer alan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ve suçun kanunda öngörülen suç tipine uyduğu sonucuna varıldığı ifade edilmektedir. Hükümde belirtilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/7-9, 63 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/143 E. , 2018/1157 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/7-9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.