Esas No: 2018/599
Karar No: 2018/590
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/599 Esas 2018/590 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/599 KARAR NO : 2018/590 KARAR TR: 22.10.2018 |
ÖZET: 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİgerektiği hk. |
KARA R
Davacı : H.A.
Vekili : Av. C.G.
Davalı : Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının bir iftira nedeniyle Ordu Sulh Ceza Hakimliğince 20.7.2016 tarihinde tutuklanarak Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna konulduğunu; kendi isteği dışında koğuşunun değiştirildiğini; sonrasında da 22.9.2016 tarihinde Kırıkkale Keskin T Tipi Ceza İnfaz Kurumuna nakledildiğini; bu naklin kendisini son derece mağdur ettiğini belirtmesine karşın davalı idare tarafından kayda değer bulunmadığını; ayrıca tek kişilik odaya alındığını; sonrasında da Keskin T Tipi Ceza İnfaz Kurumundan Sincan 2 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumuna naklinin yapıldığını; tüm bu işlemlerin sürgün ve tecrit niteliğinde olduğunu ileri sürerek, nakil işleminin iptali ile Samsun Ceza İnfaz kurumuna naklin sağlanması istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 14. İDARE MAHKEMESİ: 26.5.2017 gün ve E:2017/1198, K:2017/1740 sayı ile, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunun 4.Maddesinden söz ederek, hükümlülerin cezalarının infazı, müşahadeye tabi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri, tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem ve tahliyelere ilişkin şikayetleri incelemenin ve karara bağlamanın İnfaz Hakimliklerinin görevleri arasında sayıldığı gerekçesiyle 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 15/1-a maddesi hükmü uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı aynı istemle Ankara Batı İnfaz Hakimliğine başvurmuş.
ANKARA BATI İNFAZ HAKİMLİĞİ: 21.6.2017 gün ve E:2017/3222, K:2017/3181 sayı ile, T.C. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 18.6.2012 tarih ve ceza infaz kurumlarının tahsisi ve nakil işlemleri başlıklı 151 sayılı Genelgesi gereğince hükümlü veya tutukluların başka ceza infaz kurumlarına sevklerindeceza infaz kurumunun bağlı bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığı veya T.C. Adalet Bakanlığı yetkili olduğundan, bu konuda Hakimliklerine ait yetki bulunmadığından hükümlünün başka ceza infaz kurumlarına sevkineyönelik talebin 4675 sayılı Yasa"nın 6/1 fıkrası gereğince reddine karar vermek gerektiği; tutuklu H.A."nın talebinin 4675 sayılı Yasa"nın 6/1 fıkrası gereğince İnfaz Hâkimliğinin görevi içerisinde bulunmadığından reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı tarafından itiraz edilmiştir.
Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi: 12.7.2017 gün ve D.İş No:2017/1773 sayı ile, Ankara Batı İnfaz Hakimliğinin 21.6.2017 tarih ve E:2017/3222, K:2017/3181 sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan tutuklu H.A."nın itirazının reddine karar vermiş bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili, Ankara Batı İnfaz Hakimliği"ne verdiği dilekçe ile, hakimliklerinin 21.6.2017 gün ve E:2017/3222, K: 2017/3181 Sayılı kararıyla, Ankara 14. İdare Mahkemesi"nin 26.5.2017 gün ve E:2017/1198, K: 2017/1740 sayılı kararı arasında olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıktığını ileri sürerek, uyuşmazlığın çözümü için dosyaların Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi"nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ"un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Anayasa’nın 158. Maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. Maddesinde, “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”, 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.” denilmiştir. Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının Ordu Sulh Ceza Hakimliğince 20.7.2016 tarihinde tutuklanarak Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna konulduğunu; kendi isteği dışında koğuşunun değiştirildiğini; sonrasında da 22.9.2016 tarihinde Kırıkkale Keskin T Tipi Ceza İnfaz Kurumuna nakledildiğini; bu naklin kendisini son derece mağdur ettiğini belirtmesine karşın davalı idare tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını; ayrıca tek kişilik odaya alındığını; sonrasında da Keskin T Tipi Ceza İnfaz Kurumundan Sincan 2 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumuna naklinin yapıldığını; tüm bu işlemlerin sürgün ve tecrit niteliğinde olduğunu ileri sürerek, nakil işleminin iptali ile Samsun Ceza İnfaz kurumuna naklinin sağlanması istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyalar üzerinde yapılan inceleme neticesinde; görev uyuşmazlığına konu edilen Ankara 14. İdare Mahkemesinin 26.5.2017 gün ve E:2017/1198, K:2017/1740 sayılı kararının, bakılan ihtilafın adli yargı merciinde (İnfaz Hakimliği’nde) görülüp çözülmesi gerektiği ve uyuşmazlığın Mahkemelerinin görevinde olmadığı gerekçesiyle ve davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine ilişkin olduğu; buna karşılık Ankara Batı İnfaz Hakimliğinin 21.6.2017 gün ve E:2017/3222, K:2017/3181 sayılı kararının,hükümlü veya tutukluların başka ceza infaz kurumlarına sevklerinde yetkinin ceza infaz kurumunun bağlı bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığı veya T.C. Adalet Bakanlığına ait olduğu,bu konuda Hakimliklerine ait yetki bulunmadığından bahisle, hükümlünün talebinin 4675 sayılı Yasa"nın 6/1 fıkrası gereğince reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere, İnfaz Hakimliğinin kararının, nakil taleplerinde yetkinin Cumhuriyet Başsavcılığı veya T.C. Adalet Bakanlığına ait bulunduğu, Hakimliklerinin bu konuda yetkilerinin bulunmadığına ilişkin bulunduğu,“yargı yolunu değiştiren ve idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından”, adli ve idari yargı yerleri arasında, 2247 sayılı Yasanın aradığı biçimde görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.
S O N U Ç : 2247 sayılı Yasanın14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 22.10.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Hicabi Şükrü Mehmet Birol
DURSUN BOZER AKSU SONER
Üye Üye Üye
Süleyman Hilmi Aydemir Nurdane
AYDIN TUNÇ TOPUZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.