14. Ceza Dairesi 2016/11772 E. , 2017/6125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanık ... ile suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan mahkûmiyetleri ile sanık ..."nin beraatine
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 07.02.2006 gün ve 2005/9-172 Esas, 2006/10 sayılı Kararında açıklandığı üzere, şahsi hakka ilişkin olan vekalet ücretine ilişkin kanuna aykırılıkların bozma nedeni yapılabilmesi için hükmün hak sahibi tarafından temyiz edilmesi gerektiği, dosyada ise beraat eden sanık ... lehine vekalet ücreti talebi hakkında müdafii tarafından ilk derece mahkemesine hitaben verilen 16.06.2014 tarihli dilekçenin temyiz niteliğinde olmadığı gözetilerek yapılan değerlendirmede gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden verilen kısmi iptal kararı nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.