Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/14548 Esas 2017/4981 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14548
Karar No: 2017/4981
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/14548 Esas 2017/4981 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, müvekkiline olan borcu nedeniyle davalılardan birine icra takibi başlatıldığını ve takip neticesinde borçlu davalıya murisi Mehmet Aktuş'tan intikal eden 1330 ve 1350 Parsel sayılı taşınmazlardaki hisseleri üzerine haciz konulduğunu, icra hukuk mahkemesince kendilerine haczedilen taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesi için dava açmak üzere yetki verildiğini belirterek dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Davalılar duruşmadaki beyanlarında, açılan davaya bir diyeceklerinin olmadığını, hisselerine düşecek miktarın taraflarına ödenmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Tebligat Kanunu'nun 21. madd
14. Hukuk Dairesi         2015/14548 E.  ,  2017/4981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanan kabulüne dair verilen 24.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, İİK"nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkiline olan borcu nedeniyle davalılardan ... hakkında icra takibi başlatıldığını ve takip neticesinde borçlu davalıya murisi Mehmet Aktuş"tan intikal eden 1330 ve 1350 Parsel sayılı taşınmazlardaki hisseleri üzerine haciz konulduğunu, icra hukuk mahkemesince kendilerine haczedilen taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesi için dava açmak üzere yetki verildiğini belirterek dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar duruşmadaki beyanlarında, açılan davaya bir diyeceklerinin olmadığını, hisselerine düşecek miktarın taraflarına ödenmesini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
    Davalılardan ..., ... ve ..."a çıkartılan gerekçeli karar tebliğleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun değildir. Şöyle ki;
    7201 Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en  son  adresi  olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." (m. 10)
    Tebligat Kanununun 21. maddesine göre "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün olduğunca en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
    Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
    Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar."
    Hükümlerine yer vermektedir.
    Somut olaya gelince; Davalılardan ... ve ..."a gerekçeli kararın TK m.21/1"e göre tebliğ edilmiş olmasına rağmen tebligat parçasında beyan kısmının boş olduğu, muhatabın nerede olduğunun belli olmadığı ve bilgi alınan kişinin de kim olduğunun belli olmaması nedeniyle tebligatın usulüne uygun olmadığı , yine davalı ..."a yapılan gerekçeli karar TK m.21/1"e göre tebliğ edilmiş olmasına rağmen tebligat parçasında beyan kısmının boş olduğu, muhatabın nerede olduğunun belli olmadığı, bilgi alınan kişinin kim olduğunun belli olmaması ve bilgi alınan kişinin imzası ya da imzadan imtina ettiğine dair meşruhatında tebligat parçasında olmadığı anlaşıldığından tebligat usulüne uygun olmadığından, adı geçen davalıların adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 12.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.