MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin borcuna karşılık lehdar kısmı ve vade tarihi boş biçimde davadışı ..."ya verdiği 4.000,00 TL bedelli senedin bedelini ödediğini ve bu konuda ..."nun anılan senedin bedelsiz olduğuna dair belgeyi imzalayarak müvekkiline teslim ettiği halde senedi iade etmediğini ve aynı senede ..."nun babası olan davalı adı yazılmak suretiyle müvekkili aleyhine takibe konu edildiğini belirterek, bonodan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %40 oranındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı iddialarının doğru olmadığını ve belge altındaki imzanın da müvekkiline ait bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %40 oranındaki tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı yanca delil olarak sunulan belge altındaki imzanın bonoda lehdar olarak yer alan davalının kızı .."ya ait olduğunun saptandığı gibi belge içeriğinden davaya konu senedin davacı yanca ... .."ya verildiği ve sonrasında bedeli ödenerek karşılıksız kaldığı halde boş kısımlarının doldurularak davalı yanca kötüniyetli şekilde davacı aleyhine takibe konu edildiğinin belirlendiği böylece, davacı tarafın iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu 4.000,00 TL tutarlı senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibe konu tutar üzerinden %20 oranındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davaya dayanak yapılan icra takibinin 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 02/07/2012 tarihinden önce (24/05/2010 tarihinde) başlatılması nedeniyle davacı lehine %40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi isabetsiz ise de davacı vekilince hükmün temyiz edilmemiş bulunmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.