Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5697 Esas 2016/8902 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 12/02/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen 26/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, icra müdür yardımcısı olduğunu, görevli olarak haciz mahallinde bulunduğu sırada, kendisine zorluk çıkartılması üzerine Karşıyaka Karakol Amirliğinden yardım talep ettiğini, haciz mahalline karakol amiri ve ilçe emniyet müdürü olan davalıların geldiğini, ancak haciz işlemi yapmasının davalılar tarafından engellendiğini, davalıların haksız ve usulsüz olarak kendisini göz altına aldıklarını ve hakarette bulunduklarını belirterek manevi tazminat talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davaya konu eylemlerin davalıların görevlerini yerine getirirken meydana gelmesi nedeniyle, Anayasa"nın 129/5. maddesi uyarınca davanın ancak idare aleyhine açılabileceği, idareden tazminat isteminin, idare mahkemelerinde tam yargı davası niteliğinde olabileceği gerekçesi ile Anayasa"nın 129/5 ve HMK"nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesi gereğince, idari yargı yerlerinde ancak ilgili idari kuruluş dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz. Davacı, gerçek kişi olan davalı karakol amiri ile ilçe emniyet müdürünün eylemleri nedeniyle zarara uğradığını ileri sürüp istekte bulunduğuna göre, davanın görüm ve çözüm yeri adli yargıdır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.