3. Hukuk Dairesi 2018/2015 E. , 2018/9844 K.
"İçtihat Metni".......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı aleyhine kaçak elektrik kullanım borcundan dolayı icra takibi başlatıldığını, mevzuata aykırı ya da kuruma kaydı bulunmayan sayaçtan elektrik kullanmanın suç olduğunu, kaçak kullanıma ilişkin bedel ile kaçak kullanım cezasının kullanıcı tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek davalının icra takibine yönelik haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, kaçak kullanımının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Anılan karar Dairemizin 2014/9559 Esas, 2015/5826 Karar sayılı ve 08.04.2015 tarihli kararı ile “Mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine verilerek, davalı eyleminin kaçak elektrik kullanımı olup olmadığı ilgili yönetmelik hükümlerine göre belirlenmeli ve dava konusu bedellerin nasıl belirlendiğine dair tüm bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması sağlanarak, bilirkişi heyetinden davacı kurumun davalıdan isteyebileceği bedeller hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, davalı itirazlarını da karşılayacak şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarı belirlenmeli ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, kaçak elektrik kullanan tüketiciden de, kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedellerinin tahsil edilemeyeceği kabul edilip; bilirkişi heyetinden, açıklanan husus gözetilerek, rapor düzenlemesinin sağlanması ve oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
.....
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 18.12.2017 tarihli son kararında; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kararın bozmaya uygun olmasına göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Dava, kaçak elektrik kullanımdan kaynaklı itirazı iptaline ilişkindir.
Somut olayda, davacı alacaklının 35.115, 27 TL asıl alacak, 4.620,59 TL gecikme cezası ve 831,71 TL KDV "den oluşan toplam 40.567,57 TL için ilamsız icra takibi yaptığı, davalı borçlunun itirazı üzerine 40.40.567,57 TL üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, davalının yargılama devam ederken 35. 115,27 TL ödeme yaptığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının talebi asıl alacak yanında işlemiş faiz alacağı (geçikme cezası) ve KDV"yi de içermektedir. Davadan sonra asıl alacak tamamen ödenmiş ise de, işlenmiş faiz ( gecikme cezası) ve KDV talebi yönünden herhangi bir ödeme söz konusu değildir.
Bu durum karşısında mahkemece; davalı tarafından asıl alacağın yargılama sırasında ödenmesi nedeniyle, asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmeli, faiz ve KDV talebi yönünden ise yargılama sürdürülerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, vekalet ücreti ve yargılama giderinin de belirtilen hususlar göz önüne alınmak suretiyle belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.......