5. Ceza Dairesi 2013/1629 E. , 2014/5471 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Hakaret suçu birden fazla kamu görevlisine karşı işlendiği halde TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması ve bu suç için hapis cezası ile adli para cezasının seçenek yaptırım olarak öngörüldüğü halde, aynı Kanunun 50/2. maddesinde belirtilen "suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez." hükmüne aykırı şekilde mahkemece hapis cezası takdir ve tercih edilmiş olmasına rağmen bu cezanın daha sonra adli para cezasına çevrilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
22/11/2008 tarihli olay tutanağı ile şikayetçi ... ile tanık ...’in aşamalardaki beyanlarına göre; olay tarihinde devriye görevi yapan polis memurlarının yol kenarında parketmiş halde bulunan bir minibüsün içerisindeki iki kişinin durumlarından şüphelenerek, bu kişilerin kimliklerini sordukları, aracın şoför koltuğunda bulunan ... isimli kişinin kimliğini gösterdiği, sanık ...’nın ise, asker olduğunu söyleyerek kimliğini göstermek istemediği, ancak daha sonra sürücü belgesini
polis memurlarına vererek kimlik kontrolünün yapılmasını sağladığı, polis memurlarının sanık ve arkadaşının yanından ayrıldıkları sırada sanığın ...’ın boğazına sarılarak ve göğsünü yumruklayarak adı geçenin yaralanmasına sebebiyet verdiği, bunun üzerine zor kullanılarak gözetim altına aldığı, götürüldüğü polis merkezinde şikayetçi ...’yü "sen öldün, sen bittin, seni sivilde eşinle çocuğunla gördüğümde öldüreceğim" diyerek tehdit ettiği, ...’a yönelik cebir eylemi ile şikayetçi ...’ye yönelik tehdit eylemini, adı geçen şikayetçiler tarafından yerine getirilen kimlik kontrolü işlemi tamamlandıktan sonra gerçekleştirdiği anlaşılmakla; soruşturma aşamasında dinlenen, olay tutanağının altında da imzası bulunan ... isimli kişinin olaya ilişkin bilgi ve görgüsü tespit edilmeden ve sanığın hangi görevi yaptırmamak için cebir, tehditle nasıl direndiği, eylemlerinin kasten yaralama ve tehdit suçlarını oluşturup oluşturmayacağı gerekçeleriyle karar yerinde gösterilmeden oluşa uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde direnme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Direnme fiili birden fazla kamu görevlisine karşı işlenmesine rağmen TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.