12. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/13660 Karar No: 2020/788 Karar Tarihi: 04.02.2020
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/13660 Esas 2020/788 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Sanıkların borçlu şirketlerin yetkilisi olmadığı ticaret sicil müdürlüğü tarafından teyit edildiği için bu konuda şikayetin yerinde olmadığına karar verilerek beraat kararı verildiği belirtilmiştir. Ancak bir diğer sanık için, şirketin ticareti terk ettiği, sicil kaydının devam ettiği ve mal beyanını vermediği anlaşıldığından suçun unsurlarının oluştuğu ve mahkumiyeti gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, ilk sanıklar hakkındaki karar onanırken, ikinci sanık hakkındaki kararın bozulması ve bu kararda yer alan kanun maddelerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi açıklanarak, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması ve dosyanın mahkemeye gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
12. Hukuk Dairesi 2019/13660 E. , 2020/788 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede; Ticaret sicil müdürlüğü’nden 30/10/2013 tarihinde gelen yazıya göre sanıkların borçlu şirketlerin yetkilisi olmadığı anlaşılmakla, sonuç itibariyle doğru olan beraat kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede; Sanıklara isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, dosya kapsamı itibariyle, borçlu şirketlerin 26/07/2013 tarihli haciz zabtına göre sicile kayıtlı bulunduğu adreslerde bulunamadığı, borçlu şirketlerin yaptırılan zabıta araştırmalarına göre sicil adresinde bulunmadığının tespit edildiği, Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen yazıya göre de borçlu şirketlerin 31/12/2013 ve 30/04/2014 tarihlerinde re"sen terk ettirildiklerinin bildirildiği...Ticaret ve Sanayi Odasından gelen yazıya göre sanıkların borçlu şirketlerin yetkilisi olduğu, şikayet tarihi itibariyle sicil kaydının devam ettiği ve İİK’nın 44. maddesine uygun bir mal beyanını vermediği anlaşılmakla; suçun unsurlarının oluştuğu ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.