16. Ceza Dairesi 2020/769 E. , 2021/2577 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 13.11.2019 tarih ve 2018/5526 Esas- 2019/6842 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
1-Bir asker şahsın; gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağından,
Bu delilin teyidi ve maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulması açısından;
a-Mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telofon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için genellikle kullandığı yöntem olarak belirlenen;
Hedef şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi,
Bazı Mahrem İmamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olması,
Aramalar tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması,
Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,
Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIK ARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması,
Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası,
Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,
Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,
Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları,
Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen, hangi aramaların ardışık ve/veya periyodik olduğunu açıklayan ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması,
b- 30.04.2018 tarihli HTS analizi inceleme ve tespit tutanağında sanık ile birlikte ardışık aranan şahısların aynı kuvvete mensup ve aynı rütbede olup olmadıklarının belirtilmediği anlaşılmakla; ardışık aramaya dahil olan şahısların aynı kuvvete mensup ve aynı rütbede olup olmadıklarının, ardışık aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp, varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak, gerekirse sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin ayrıntılı analiz raporunun istenmesi, dosyaya istinaf aşamasında geldiği anlaşılan; Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/15148 ve 2018/7541 nolu soruşturma kapsamında HTS dökümü alınan 99 sabit hattan yapılan sorgulamada sanığın ismi bulunduğu tespit edilmekle buna ilişkin HTS analiz tutanağı (ardışık) ve ardışık arama kayıtlarındaki diğer şahısların ifade tutanakları ile etkin pişmanlık kapsamındaki ifadesinde sanık hakkında bilgi veren başka dosya şüphelisi Doğan Zenci’nin ifade ve teşhis tutanakları ile sanığa ait dijital materyal
sonuçları getirtilerek ve örgütlü suçlar soruşturma bürosu bilgi havuzundan sanık hakkında beyan ve ifade olup olmadığı da araştırılmak suretiyle tüm bu deliller birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi;
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, müsnet suç niteliği ve mevcut delil durumu dikkate alınarak tutulukluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.