Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/13-829
Karar No: 2007/845
Karar Tarihi: 4.11.2007

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/13-829 Esas 2007/845 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ve davalı evlenmişler ve beraber bir ev inşa etmişlerdir. Ancak boşandıktan sonra, davacı evin davalı tarafından kullanıldığını ve kendisinin katkısı nedeniyle alacaklı olduğunu iddia etmiştir. İlk davada, mahkeme davanın reddine karar vermiştir çünkü evin tapu kayıt maliki davalı değildir. Ancak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, bu kararı bozmuştur. Yeniden yapılan yargılamada da mahkeme önceki kararında direnmiştir. Hukuk Genel Kurulu ise, davacının talebi olan katkı payı nedeniyle alacak davasının aile mahkemesine ait olduğunu ve mahkemenin re'sen bu hususu dikkate alması gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 4787 sayılı Türk Medeni Kanunu. H.U.M.K.nun 429. Maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2007/13-829 E.  ,  2007/845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk (Aile ) Mahkemesi
    TARİHİ : 20/06/2007
    NUMARASI : 2007/38-2007/169

    Taraflar arasındaki “katkı payı nedeniyle alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;  Kemalpaşa Asliye 2.Hukuk Mahkemesince  davanın reddine  dair verilen 7.6.2006  gün ve 2006/75-185 sayılı kararın incelenmesi  davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay  13.Hukuk Dairesinin 23.11.2006 gün ve 2006/11504-15477 sayılı ilamı ile; (...Davacı, davalı ile evli olduklarını, 2002 yılında boşandıklarını birlikte yaşadıkları dönemde 2 parsel sayılı taşınmaz üzerine ortak katkılarla ev yaptıklarını, açtığı tapu iptali ve tescil davasında inşaat bedelinin belirlendiğini ve bedelin yarısının kendisine ait olduğunu ileri sürerek, 8.800.00 YTL’nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davalının reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının tapu kayıt maliki olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı ile evlilik birliği içerisinde birlikte inşaa ettikleri binadaki katkı payını istemektedir. Davalının tapu kayıt maliki olmadığı, taşınmazda ikamet ettiği anlaşılmaktadır. İnşaatın yapıldığı taşınmazın tapu kaydı imar uygulaması sonucu 3.şahıslar adına oluşturulmuştur. Bu durumda davacı, iktisadi değeri olan ve yapılmasında katkısı olduğunu bildirdiği binadaki katkı payını isteyebilir. Mahkemece, taraflar arasında görülen Asliye Hukuk Mahkemesi 2001/597 esas 2002/195 karar sayılı boşanma dosyası, yine 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 2004/5 esas sayılı tapu iptali ve tescil davası ile tarafların diğer delilleri toplanarak, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davacının binanın yapımı sırasında katkı oranı ve miktarı belirlenerek dava tarihi itibariyle belirlenecek binanın değerinden katkı oranına göre payı belirlenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ  EDEN  : Davacı

      HUKUK GENEL KURULU KARARI
     
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Davacı, davalı ile 27.3.1984 tarihinde evlendiklerini, 13.9.2002 tarihinde kesinleşen kararla boşandıklarını, evlilik birliği içerisinde 5.2.1985 tarihinde dava konusu taşınmazı harici satım senedi ile satın aldıklarını ve üzerine birlikte bir ev inşa edip oturduklarını, halen davalının oturmaya devam ettiğini, evin davalının tasarrufunda olduğunu beyanla; bu evin yapılmasında bulunduğu katkı nedeniyle 8.800 YTL. katkı payının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Asliye Hukuk Mahkemesince dava esastan görülmüş ve evin bulunduğu taşınmazın davalının mülkiyetinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,Özel Dairece hüküm yukarıda açıklanan nedenlerle esastan bozulmuştur.
    Bilindiği üzere, görev kuralları kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle mahkemeler yargılamanın her aşamasında kendisinin görevli olup olmadığını re’sen incelemek,  eğer görevsiz olduğu kanısına varırsa, kendiliğinden görevsizlik kararı vermek zorundadır. Taraflar sözleşme ile görevli mahkemeyi değiştiremeyecekleri gibi, görev konusu   taraflar için bir müktesep hak doğurmaz.Burada aleyhte bozma yasağı da uygulanmaz.Bu nedenlerle hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada dosya Yargıtay’da ise Yargıtay’ca da bu hususun incelenmesi olanaklıdır.
    Somut olayda, tarafların 27.3.1984 tarihinde evlenip, 13.9.2002 tarihinde kesinleşen hükümle boşandığı, dava konusu malın evlilik birliği içerisinde, 5.2.1985 tarihinde edinildiği, eldeki davanın da 8.3.2006 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dava evlilik birliği içerisinde edinilen mala katkı payı nedeniyle alacak davasıdır. Eldeki dava da 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu tür davaların çözümü  Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi gereğince aile mahkemesine aittir. O halde, re’sen gözetilmesi gereken görev hususu dikkate alınmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Bu görüşümüzü, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.3.2007 gün ve 2007/13-191-167  ve 23.5.2007 gün ve 2007/14-300-295 sayılı kararları da doğrulamaktadır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.11. 2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi