19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8122 Karar No: 2015/640 Karar Tarihi: 21.01.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/8122 Esas 2015/640 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2014/8122 E. , 2015/640 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davalıya aradaki ortaklık kapsamında daha önce verilen çeklerin, ortaklığın bitmesinden sonra anlaşmaya aykırı olarak doldurulduklarından bahisle çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalılar vekili, alacağın cari hesaptan doğduğunu ve ticari ilişkinin karşılığı olarak çeklerin davacılar tarafından verildiğini davalı ..."nin davalı şirketin yetkilisi ve ortağı olduğundan husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalı şirketin kestiği faturaların, malların gönderilmesinden 30-50 gün sonra düzenlenmesinden dolayı yasaya aykırı olduğu, dava konusu çekleri 4 yıl sonra kayıtlara alan ve cari hesap borcuna mahsup eden davalı şirketin mal hizmet teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmediği, dava konusu çeklerin davalı şirkette karşılıksız kaldığı, davalı hamilin ciro ile devreden davalı şirketle organik bağı olmasına göre, davalı şirketin ortağı olarak dava konusu çeklerin karşılıksız olduğunu bilmesi gerektiğinden bile bile borçlunun zararına iktisap ettiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu çeklerdeki keşideci imzalarının davacılara ait olduğu tartışmasızdır. Davacılar bu çeklerin imzalı ve boş olarak davalı ..."ye verildiğini, ancak, sonradan lehdar hanesine davalı şirketin adı yazılıp ciro da edilerek tedavüle çıkarıldığını, bu çeklerden dolayı borçlu bulunmadıklarını iddia etmişlerdir. Davalı şirket vekili ise, çeklerin cari hesap alacağına karşılık verildiğini savunmaktadır. Kural olarak, çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi (tasfiyesi) amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, açığa senet düzenlenmesi mümkün olup, bu senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yazılı delillerle kanıtlanması gereklidir. Somut olayda davacılar belirtilen ilkelerin aksini iddia ettiklerine göre ispat külfeti davacılardadır. Mahkemece, bu yönler gözetilmeksizin ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.