11. Ceza Dairesi 2016/4555 E. , 2017/1397 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin, Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik ise katılan vekili ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihinde sanıkların ...Tekstil Sanayi Ticaret Ltd. Şti. isimli şirketin ortak ve sorumlusu oldukları, sanık ..."nın şirketle aktif olarak ilgilenmediğini, sanık ..."ın dolandırıcı olduğunu öğrendiği için savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, ... ile bir araya gelemediği için hissesini devredemediği, düzenlenen faturalar ile bir ilgisi olmadığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanık ... tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura, şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş yada pay alıp almadığı araştırılıp bu konuda fatura verilen kişiler tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları hangi şahıstan aldıkları ticari ilişkiyi kiminle gerçekleştirdikleri hususunda bilgilerinin sorulması ve gerekli görüldüğü takdirde faturalardaki el yazısı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması, şirketin diğer ortağı olan ... hakkındaki soruşturma evrakının akıbetinin araştırılması, ayrıca sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin dosya içerisinde bulunmaması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin düzenlenen son fatura tarihi olduğu, 2005 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan sahte faturanın dava zamanaşımı yönünden de önemli olduğu nazara alınarak, suça konu fatura aslı ya da onaylı suretlerinin temin edilip, duruşmaya getirtilerek incelenip, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi dosya arasında bulundurulmasından sonra tüm bu araştırmaların sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1- Sanık ... hakkında, uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi halinde 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık ... hakkında, tekerrüre esas sabıkası nedeniyle TCK"nın 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerekliliği,
3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.