4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16502 Karar No: 2016/8374 Karar Tarihi: 27.06.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/16502 Esas 2016/8374 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/16502 E. , 2016/8374 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 14/11/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan ... ile yaptığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalının 449 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini satmayı vaad ettiğini, bu sözleşmeye dayanarak davalıya karşı cebri tescil davası açtığını, açılan davada mahkemece, davalının hisselerinin devrini önlemek için tedbir kararı verildiğini, ancak bu tedbir kararının tapuya işlenmediğini, bu nedenle davalının hissesini üçüncü kişiye sattığını, tescil davası lehine sonuçlanmasına rağmen tapuda tescilin sağlanamadığını belirterek, maddi zararının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının ceza yargılaması sırasında müşteki sıfatıyla verdiği ifadesiyle, dava konusu gayrimenkul yerine davalıdan bedelsiz olarak başka gayrimenkuller aldığını ikrar ettiği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalı ..."ün dava konusu gayrimenkul yerine davacıya devrettiğini iddia ettiği gayrimenkullerin tapuda düzenlenen resmi senetle bedeli karşılığıda davacıya satıldığı, davacının ceza dosyasında müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde ise sonradan aldığı gayrimenkulleri bedeli mukabilinde aldığını ve davalı ile uzlaşma sağlayamadıklarını belirttiği, bu haliyle davacının anılan ifadesiyle, dava konusu gayrimenkul yerine bedelsiz olarak davalıdan başka gayrimenkuller aldığını ikrar ettiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır. Ceza davasında yargılanan memurların savunmalarında, davalının dava konusu gayrimenkul yerine başka gayrimenkulleri bedelsiz olarak davacıya verdiği yönündeki ifadeleri ise, senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi gereği eldeki dava açısından ispat vasıtası mahiyetinde kabul edilemez. Yukarıda anlatılanlar ışığında, davacının maddi talebinin kapsamı belirlenerek, maddi tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.