Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7740 Esas 2017/409 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7740
Karar No: 2017/409
Karar Tarihi: 23.01.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7740 Esas 2017/409 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/7740 E.  ,  2017/409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-ALACAK

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Davacı, davalı ... ile imzaladıkları 26.07.2013 tarihli devir sözleşmesi gerekğince 1347, 5 ve 4109 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davalıya devredildiğini, davalının bedelin taksitlendirilmesine ilişkin başka protokollerin de imzalanmasına rağmen bedeli ödeyemediğini iddia ederek dava konusu 6 parsel numaralı taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde sözleşme bedeli olan 179.000,00 TL’nin tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, görev, derdestlik ve husumet itirazıyla birlikte dava konusu taşınmaz üzerindeki işletmelerin boş olarak kendilerine devredilmesi gerektiği halde devredilmediğini, devir halinde alacağın kalan miktarını ödemeye hazır olduklarını ayrıca fazla ödenen ipotek bedeli ve uğranılan ticari zarar nedeniyle takas mahsup talepleri olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, işletmelerin devrine ilişkin şartın tali edim olduğu, davalının asli edimini yerine getirmeden bu hususu ileri sürerek ödemezlik def’inde bulunulamayacağı gerekesiyle alacak talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Somut olayda; 08.01.2014 tarihli protokol ile davalılar Mansuroğlu ...dava konusu borca müştereken ve müteselsilen kefil oldukları, borcun hala ödenmediği saptanarak hüküm altına alınan borçtan davalıların müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik olmadığı gibi, açılan dava terditli olup hüküm altına alınan ikinci talep olan alacak talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti tayin edilmemesinde de bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöndeki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Davalıların faize yönelik temyiz itirazlarına gelince; davanın niteliğine göre taraflar arasında taşınmaz satışından kaynaklanan bir dava mevcut olup; alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken, ticari faiz uygulanması doğru değildir.

    ./..









    Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının alcak ile ilgili (2) numaralı bendindeki " ...alacağın ödeme tarihi olan 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticaret temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine," cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine " ...alacağın ödeme tarihi olan 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine," cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.