Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8203 Esas 2017/1390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8203
Karar No: 2017/1390
Karar Tarihi: 27.02.2017

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8203 Esas 2017/1390 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bir işyerinde katılımcının kimlik bilgilerinin kullanılarak telefon hattı alınması nedeniyle açılan davada, sanığın suçlu bulunduğu ve mahkumiyet kararı verildiği belirtildi. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddeleri dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi iptal kararı nedeniyle uygulamanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozuldu. Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesis edilmesini ve bunun için gerçeğe aykırı evrak düzenlenmesini yasaklamaktadır. Aynı kanunun 63. maddesinin 10. fıkrasında belirtilen yaptırımlar da bu kapsamda değerlendirilmektedir. TCK'nun 53. maddesi ise, suçun işlenmesindeki kusur oranına göre cezanın azaltılması veya artırılması için bir düzenleme getirir. Anayasa Mahkemesi iptal kararı, bu madde ile ilgili uygulamada adaletsizliğe yol açtığı için verilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2015/8203 E.  ,  2017/1390 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın sahibi olduğu ... İletişim Merkezi isimli işyerinde katılanın kimlik bilgileri kullanılarak telefon hattı alındığı iddiası ile açılan davada, sözleşmenin sanığın işyerinde düzenlendiği, imzanın katılana ait olmadığının tespit edildiği ve menfaatin sanığa ait olduğu bu nedenle suçun subut bulduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki 1 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.