2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4393 Esas 2019/8270 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4393
Karar No: 2019/8270
Karar Tarihi: 09.07.2019

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4393 Esas 2019/8270 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmiştir. Bu karar Şikayetçi B.. Ş..’nin katılma ve temyiz etme hakkının olmadığı, dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği şeklinde açıkça ifade edilmiştir. Kararda ayrıca yargılamada sanık A.. Ç..’nun savunma hakkının kısıtlandığı ve bu nedenle hükmün BOZULMASI gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK\"nın 62, 52/2, 53, 51/3.; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317, 326 ve 321. maddeleri, 5271 sayılı CMK’nın 307/2. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2019/4393 E.  ,  2019/8270 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK"nın 62, 52/2, 53, 51/3.
    maddeleri gereğince mahkumiyet

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, şikayetçi vekili, katılan vekili ve sanık A.. Ç.. müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Şikayetçi B.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; şikayetçi B.. Ş..’nin, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yapılan yargılamaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetçi Orman İşletme Şefliği vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
    2- Katılan vekilinin ve sanık A.. Ç.. müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin ve sanık A.. Ç.. müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/11/2010 tarih ve 7/191-227 sayılı kararında “Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK’un 326 ve 5271 sayılı TCK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır” hususlarına yer verilmiş olup; somut olayda, Dairemizin 2014/19490 - 2016/4918 sayılı ve 24/03/2016 tarihli bozma kararı sanıklar aleyhine olmasına rağmen, mahkemece, sanık A.. Ç..’nun duruşmaya katılımı sağlanıp, bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmaması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde 1412 CMUK’un 326 ve 5271 sayılı CMK’nın 307. maddelerinin ihlal edilmiş bulunması;
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık A.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA; 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.