21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9018 Karar No: 2016/3065 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/9018 Esas 2016/3065 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Kurum işleminin iptaliyle talep tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının isteğini kabul etmiştir. Ancak davalı Kurum vekili kararı temyize götürmüş ve 29/02/2016 tarihinde, dosyadaki kayıt ve belgelere göre davacının ölüm aylığı talebinin kabul edilemeyeceğini belirten 5510 sayılı Yasa'nın \"Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları\" başlıklı 32/2-a maddesi uyarınca hüküm bozulmuştur. Bu maddeye göre, ölüm aylığının en az 1800 gün prim ödeme şartını sağlamayan sigortalılara bağlanamayacağı belirtilmiştir.
21. Hukuk Dairesi 2015/9018 E. , 2016/3065 K. "İçtihat Metni"
Davacı, Kurum işleminin iptaliyle talep tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacıya vefat eden eşinden dolayı askerlik hizmetini borçlanarak ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşi olan muris 07/05/2010 tarihinde vefat ettiği, murisin 1981-2009 tarihleri arası 506 sayılı Yasa (5510/4-a) kapsamında 617 gün zorunlu sigortalı çalışmasının bulunduğu , davacının askerlik hizmeti borçlanması yaparak bedelini Kuruma ödediği ve ölüm aylığı talebinde bulunduğu, davalı Kurumun ise 5510 sayılı Yasa"ya göre hiçbir borçlanma olmadan 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davacının talebini reddettiği anlaşılmaktadır. Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Davacı murisinin vefat ettiği 07/05/2010 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlükte bulunmaktadır. 5510 sayılı Yasa"nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir.
Somut olayda, davacının eşi 07/05/2010 tarihinde vefat etmiş olup, bu tarihte 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra artık askerlik borçlanmasının prim gün sayısına dahil edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartı gerçekleşmediği halde, davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.