22. Hukuk Dairesi 2015/33362 E. , 2018/14284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 16/07/2011 tarihinde davalı işyerinde satın alma sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, fazla mesai ücreti ödenmediğinden İş Kanunu"nun 24/II-e hükmü uyarınca 27/02/2014 tarihinde iş akdini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, kısmi dava açılamayacağını, bordro ve puantaj kayıtlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı aylara ilişkin ücretinin tahakkuk ettirilerek ödendiğini, feshin haksız olduğunu, davacının resmi tatil ve hafta tatillerinde çalışmasının bulunmadığını, talebe konu ücret ve asgari geçim indirimi tutarının banka kanalı ile ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanları uyarınca hafta içi normal mesainin 08.00-18.00 saatleri olduğu, haftanın üç günü de 21.00"e kadar çalışma yapıldığı, ayda iki cuımartesi günü de 09.30-16.00 saatleri arasında çalışıldığı tespit edilerek davacının haftalık 10,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Davacı tanıklarından ..."in işverene karşı dava açtığı ve davacı ile menfaat birlikteliği içinde olduğu anlaşılmakla kural olarak beyanına itibar edilmemesi gerekir. Diğer tanık ... halen işyerinde çalışmayta devam etmekte olup davacı ile aynı serviste yaklaşık bir yıl çalıştıklarını beyan etmiş ise de, bu çalışmanın hangi yıllar arasında olduğu belli değildir. Bu durumda mahkemece öncelikle tanık Rahman"ın davacı ile ortak çalışma dönemi belirlenerek bu dönem bakımından beyanına itibar edilmelidir. Ayrıca dosyada yer alan davacı tarafından ibraz edilen iç yazışma niteliğinde bulunan mail çıktılarının da davacının işyeri mail adresine ait olup olmadığı ve davacının işyeri dışından sisteme ulaşıp ulaşamayacağı belirlenerek, işyeri dışından sisteme ulaşılamayacağının tespit edilmesi halinde mail kayıtları da değerlendirilerek davacının günlük ve haftalık çalışma saatleri ile fazla çalışma sürelerine ilişkin ayrıntılı bilirkişi raporu hazırlattırılmalı ve tanık beyanları ile dosya içerisindeki tüm delillerle birlikte değerlendirildikten sonra davacının fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı tespit edilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
3-Mahkemece gerekçe kısmında, bilirkişi raporunda hesaplanan hafta tatili ücretine %40 oranında hakkaniyet indirimi uygulandığı belirtilmiş ise de, bilirkişi raporunda hafta tatili ücreti net 3.793,48 TL iken ve bu miktar üzerinden ıslah yapılmış iken mahkemece net 2.086,41 TL"ye hükmedilmişse de, belirtilen hesaba göre doğru tutar 2.276,09 TL olması gerektiğinden yanlış hesap sonucu bulunan tutar üzerinden karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.