4. Ceza Dairesi 2020/2140 E. , 2020/16595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Silahla tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Silahla tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, Akhisar Aile Mahkemesi"nin 15/07/2013 tarih ve 2013/15 d.iş sayılı uzaklaştırma kararının bulunması, olay tarihli yakalama, el koyma ve teslim tutanağında sanığın suça konu tüfeği gizlemeye çalışırken yakalandığının belirtilmesi, aynı olay bütünlüğü içerisinde aynı tüfekle işlenen kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmesi ve tanık ..."in soruşturma aşamasında sanık eve girdikten sonra olay yerinden ayrıldığını ve suça konu eylemleri görmediğini beyan etmesine karşın, duruşmada sanığın eline tüfek almadığını, tehdit ve hakaret etmediğini ve olay yerinden birlikte ayrıldıklarını beyan etmesi karşısında; tanığın beyanları arasındaki çelişkiler giderildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-(1) numaralı bozmaya uyularak yapılan incelemede tüm deliller tartışıldıktan sonra silahla tehdit ve hakaret suçlarından tekrar beraat kararı verilmesi halinde ise, kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.