Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14464
Karar No: 2017/4922
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14464 Esas 2017/4922 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/14464 E.  ,  2017/4922 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair kararın davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm Dairemizin 27.01.2016 tarihli ve 2014/16418 Esas - 1038 Karar sayılı ilamıyla "...., davalı tarafından cevap dilekçesi ile dava kabul edilmiş ise de, HMK"nın 312/2. maddesindeki diğer koşul davalı yararına gerçekleşmiş değildir. Bu nedenle mahkemece yargılama giderinin tamamının davacı üzerine bırakılması doğru değildir. Ayrıca davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi de doğru görülmemiştir", şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece, 31.04.2016 tarihli ve 2016/304 Esas - 644 sayılı Kararıyla "mahkemenin önceki kararında direnilmesine", ""Mahkememizin 2013/346 - 2014/311 E.K sayılı 30.09.2014 tarihli kararı ile
    “Davacının davasının KABULÜ İLE,
    ... İli... Mahallesi 3630 ada 4 parsel de tapuya kayıtlı bulunan taşınmazda 21.11.2012 tarihli satış sözleşmesi ile 1807/2400 oranında pay sahibi bulunan davalıya ait iş bu hisseye ait tapu kaydının İPTALİNE ve dava konusu taşınmazda bulunan bu hissenin davacı Himmet oğlu... ve Himmet oğlu ... adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE,
    Şufa bedeli olarak ... Bankası veznesine 28.03.2014 tarih ... nolu hesaba yatırılan 326.465,00 TL"nin hükmün kesinleşmesi halinde davalıya ödenmesine,


    Dava konusu taşınmazlara konulan tedbirin HMK 397/2 maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar devamına,” şeklinde verilen kararın Yargıtay 14 Hukuk Dairesinin kararı ile kesinleştiği anlaşılmakla bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
    Bozma öncesi eksik kalan harç yönünden harç tahsil müzekkeresi yazıldığından bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
    Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına"" şeklinde karar vermiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizce yapılan incelemede; mahkemece kurulan hükmün denetlemeye uygun olmadığı, bu eksiklik giderildikten sonra işin esasının incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Şöyle ki, hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
    Bozma kararından sonra verilen direnme hükmü yeni bir hükümdür. Hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan söz edilerek “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    12.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi