20. Hukuk Dairesi 2016/7885 E. , 2017/2518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... Beldesi, ... mahallesi 431 parsel sayılı taşınmazın, ... Arazi Kadastro Mahkemesinin 1956/49-36 sayılı kararı ile kadastro tespitinin iptal edilerek ... adına ... niteliği ile tesciline karar verildiğini, ancak kararın infazı sırasında hatalı olarak çalılık niteliği ile tapuya tescil edildiğini, 1994 yılında Mal Müdürlüğünce davalı ..."e satıldığını, taşınmazın hükmen ... olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile ... niteliğiyle ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 08/09/2014 tarih 2014/5184-2014/7108 sayılı kararında özetle; "...Dava konusu parsel, davalı ... adına tapuda kayıtlıdır. Dava, mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu tür davalar kayıt maliki, kayıt maliki ölmüş ise mirasçıları aleyhine açılır. Kayıtta malik görülmeyen ... bu davada davalı olarak gösterilmesinde gerek ve zaruret bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece ... hakkındaki davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. ” denilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra açılan davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddine,
... ili, ... ilçesi, ... köyü, 431 sayılı parselin davalı ... adına olan tapusunun iptali ile, "... Vasfı İle" ... adına tapuya kayıt ve tesciline, mahkememizin 2012-126 Esas 2013-110 Karar sayılı ilamıyla karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmakla, davalı ..."in davalı sıfatı bulunmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar başlığından davalı ..."in isminin çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 17/10/1991 tarihinde askı ilânı yapılıp kesinleşen ... kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece çekişmeli taşınmazın kayıt maliki olan davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden ise husumet yokluğundan reddine şeklinde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak ... açılan davanın husumetten reddedilmiş olmasına karşın ... alınarak
davacı ... Yönetimine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan "Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre hesaplanan 1.500,00.- TL ücreti vekaletin davalı ... Mal Müdürlüğünden alınarak davacı idareye verilmesine" cümlesinin çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nun 438/7 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 28/03/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.