4. Ceza Dairesi 2016/18405 E. , 2020/16592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, temyiz isteminin reddi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, katılan ... vekilinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Diğer hükümlere yönelik temyiz talebine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-Sanık ... hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından verilen kararda öngörülen cezaların niteliği ve niceliğine göre verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olması nedeniyle temyiz isteminin reddine ilişkin karar yasaya uygun bulunduğundan, bu karara karşı yapılan başvurunun 1412 sayılı CMUK"nın 315/2. maddesi gereğince REDDİNE, tebliğnameye uygun olarak, yerel Mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Kararın gerekçe kısmında ""yapılan yargılama sonucunda"" ibaresiyle başlayan paragrafta sanıkların "sen bizden nasıl şikayetçi olursun, bizden nasıl tazminat alırsın, seni öldürürüz" şeklinde tehditte bulunduklarının belirtilmesine karşın, sanıklar hakkında tehdit suçuyla ilgili gerekçenin yazıldığı paragraflarda ""soyut beyanlar haricinde sanık hakkında ceza hükmü kurabilmeye elverişli, her türlü kuşkudan arınmış, inandırıcı, somut delil elde edilemediğinden CMK"nın 223/2-e hükmü uyarınca müsnet suçtan beraatine karar vermek gerektiği"" belirtilerek çelişkiye yol açılması,
3-Sanık ... hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler yönünden;
a-Her iki suç yönünden;
aa-Sanığın tehdit suçundan beraat etmesi ve hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkrayla uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlendiği ve üçüncü fıkrada yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarılması nedeniyle mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, TCK"nın 86/2. maddesindeki kasten yaralama suçunun da CMK"nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, mala zarar verme ve kasten yaralama suçları yönünden uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
bb-Kabule göre de;
aaa-Sanığın aşamalarda aracının yanına giderken karşılaştığı müştekinin küfür edip bıçakla saldırması üzerine kendisini koruduğuna yönelik savunmada bulunması karşısında; sanık hakkında düzenlenen 03/05/2015 tarihli kati adli raporda dikkate alınıp olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre, TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
bbb-Tekerrür uygulamasına ilişkin olarak; sanığın sabıka kaydındaki en ağır cezayı içeren Akşehir Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/297 esas, 2012/467 karar sayılı ilamında yer alan 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen cezanın tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden ayrıca sabıka kaydında yer alan diğer Akşehir Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/380 esas, 2012/118 karar sayılı ilamının da tekerrüre esas alındığının belirtilmesi,
b-Mala zarar verme suçu yönünden;
aa-Katılanın, 07/03/2016 tarihli duruşmada dava açılmadan önce zararının giderildiğine yönelik beyanda bulunması karşısında; sanığın hangi aşamada katılanın zararını giderdiğine ilişkin kanıtlar açıklanmadan yetersiz gerekçeyle kovuşturma başladıktan sonra giderildiğinin kabul edilmesi,
bb-Kabule göre de;
Sanığın kovuşturma başladıktan sonra katılanın zararını giderdiğinin kabul edilmesi karşısında; TCK"nın 168/2. maddesi yerine 168/1. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.