14. Hukuk Dairesi 2017/4272 E. , 2021/1311 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
III- Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" kenar başlıklı 21/1. maddesinde, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince,
1- Davalı ..., ..., ... ve ...’a tebliğe çıkarılan gerekçeli karara ait tebligat parçasının arkasına posta memuru tarafından “belirtilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması sebebiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca evrak mahalle muhtarlığına teslim edilmiştir” ibaresi yazılmak suretiyle doğrudan tebliğ edildiği, ...’ın karar tarihinden sonra 03.11.2019 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, gerekçeli kararın ..., ..., ... ile ...’ın temin edilecek mirasçılık belgesi uyarınca yasal mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebligat yapılarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi gerekmektedir.
2- Gerekçeli kararın davalı ..., ..., ..., ’e 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre doğrudan tebliğe çıkarıldığı ve bu şekilde tebliğ ediliği anlaşılmıştır. Gerekçeli kararın ilk seferde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu anlaşıldığından; davalı ..., ..., .e ait nüfus kayıtlarının ikmali ile hayatta olup olmadıkları da araştırılarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresinin beklenilmesi gerekmektedir.
3- Davalı ., ...’a tebliğe çıkarılan gerekçeli karara ait tebligatlarda adreslerinin ... Köyü olarak yer aldığı, tebligat parçalarının arkasına ilgisi ve yakınlık derecesi belirtilmeden aynı konutta oturan yakını açıklaması ile ...’e tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu anlaşıldığından; bu davalılar yönünden gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. ve 21. maddeleri gözetilerek ve Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yeniden tebliğinin sağlanması gerekmektedir.
4- UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulama ile dosyada yer alan 02.11.2015 tarihli tapu kaydında ... kızının paydaş olarak yer aldığı, dosya kapsamında nüfus kayıtları yer almadığından sağ olup olmadıklarının anlaşılamadığı, karar başlığında da isimleri yer almadığı tespit edilen bu kişilere ait nüfus kayıt örneklerinin ikmali ile hayatta bulunmadıklarının tespiti halinde mahkemece mirasçılık belgelerinin ilgilisinden temin edilerek dosya kapsamına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 25.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.