15. Ceza Dairesi 2017/29890 E. , 2021/1997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Sanıklar hakkında her iki suçtan ayrı ayrı beraat
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından esasa ilişkin ve sanıklar müdafii tarafından da vekalet ücretiyle sınırlı olarak temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “25.08.2008- 20.10.2008- 07.11.2008- 21.11.2008” olarak gösterilmesi gerekirken, “25.08.2008” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanık ... tarafından, ... Hediyelik Eşya Gıda İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına, suça konu 25/08/2008 tarihli 9.250TL bedelli çekin ve sanık ... tarafından ise, aynı şirket adına 20/10/2008 tarihli 9.850TL bedelli, 07/11/2008 tarihli 9.850TL bedelli ve 21/11/2008 tarihli 6.000TL bedelli çeklerin imzalanarak, aralarındaki ticari alışveriş nedeniyle katılana verildiği, sanıkların savunmalarında suça konu çekleri imzaladıklarını kabul ettikleri, şirket yetkilisinin Mehmet ... olduğu ancak suça konu çeklerin şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı ve katılan tarafça bankaya ibrazında da karşılıklarının olmadığının anlaşıldığı, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
1) Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihleri olan 25.08.2008- 20.10.2008- 07.11.2008- 21.11.2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen
hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2) Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin esasa yönelik ve sanıklar müdafiinin de vekalet ücretiyle sınırlı temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların katılanı aldatmak amacıyla hareket ettikleri hususunun sabit olmayıp, hileli davranışlarının da tespit edilemediği, suça konu çekleri imzaladıklarını kabul ettikleri fakat suç kasıtlarının bulunmadığı, sanık ..."in şirketin yetkilisi tarafından kendisine verilen vekaletname uyarınca suça konu çekleri keşide ettiği, sanık ..."ın da sanık ..."in sözlü yetkisiyle suça konu çeki düzenlediği, sanıkların üzerlerine atılı suçları kanunda belirtilen maddi unsurlarını bilerek ve isteyerek gerçekleştirmedikleri, sanıkların müsnet suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sanıkların üzerine atılı suçların unsurlarının oluştuğuna, mahkumiyetlerine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanıkların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanıklara verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.