Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/721 Esas 2018/1107 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/721
Karar No: 2018/1107
Karar Tarihi: 10.04.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/721 Esas 2018/1107 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Dosya incelendikten sonra, temyiz talebi reddedilerek hüküm onaylandı. Mahkeme, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini ve suçun kanunda öngörülen şekilde işlendiğini belirledi. Sanığın örgüt ile olan ilişkisi, tanık ifadeleri ve hesap hareketleri de mahkeme kararına etki etti.
5247 sayılı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri ise kararda geçen kanun maddeleridir.
16. Ceza Dairesi         2018/721 E.  ,  2018/1107 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunun esastan reddine dair)

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yapılan yargılama ve dosya içeriğine göre, sanık hakkında beyanda bulunan başka dosya sanığı tanıkların ifadeleri, ... ... hesap hareketleri, sanığın 2015 yılı Aralık ayına kadar örgüt ile iltisaklı okulun yönetim kurulu üyesi ve yetkilisi olması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi