11. Hukuk Dairesi 2017/1106 E. , 2018/8157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/11/2013 gün ve 2012/390-2013/442 sayılı kararı bozan Daire’nin 14/12/2016 gün ve 2016/6863-2016/9552 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankadan kullandığı Konut Finansman Kredisi ile konut aldığını, kredi açıldığında davalının, ...A.Ş."nin Dask ve ...Sigorta Poliçesini düzenlediğini, prim bedellerini de masraf adı altında tahsil ettiğini, poliçelerin süresi dolunca bankanın re"sen her iki poliçeyi yenilediğini, ...Sigorta Poliçesinin primleri müvekkilinin hesabına borç kaydedilmesiyle müvekkilince ödendiğini, ancak DASK poliçesinin primlerin süresinde yatırılmadığından bahisle iptal edildiğini, deprem sonrası zarar gören konutun yıkılmasına karar verildiğini, sigorta şirketine yapılan başvurunun zararın öncelikle DASK poliçesinden karşılanması gerektiği ifade edilerek reddedildiğini, bankanın, poliçenin yenileme ve süre bitiminde müvekkiline bildirme yükümünü yerine getirmediğini ileri sürerek 43.300 TL"nin ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davadaki iddialarını tekrar ederek 43.300 TL"nin ticari faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davanın kabulüne, 43.300 TL tazminatın 30.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair verilen kararın davalılar vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce davalılar yararına bozulmuştur.
Bu kez davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Asıl ve birleşen davalar, Dask Sigortasına ve ...Sigorta Poliçesine dayalı hasar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizce davalılar yararına bozulmuştur. Ancak, davacı hem ...Bankası A.Ş"ye karşı açtığı asıl davada, hem de ...A.Ş."ne karşı açtığı birleşen davada DASK poliçesinin yenilenmemesinden davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek DASK sigortasına dayanmış, ayrıca hasar tarihini de kapsayan 16.07.2011- 16.07.2012 tarihleri için düzenlenen ...Sigorta Poliçesine dayalı olarak ./..
depremde yıkıldığını iddia ettiği konutundaki hasarın tazminini istemiştir. Bu durumda mahkemece, davacının bu iddialarının ayrı ayrı değerlendirilerek her iki sigorta yönünden davacının bir alacağının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Dask sigortası yönünden davacı, ...Bankası A.Ş. ile arasında aktedilen kredi sözleşmesine dayandığından Dairemizin 14.12.2016 tarih ve 2016/6863-9552 E.K sayılı bozma ilamının 1 nolu bendinde belirtildiği üzere birleşen davanın davalısı olan ...A.Ş."ye husumet yöneltilemeyecektir. Ancak aynı ilamın 2 ve 3 nolu bentlerinde belirtildiği gibi davalı bankanın, zorunlu deprem sigortasının yenilenmesi konusunda kendisine davacı tarafından yetki verilip verilmediği, sigorta poliçesini yenileyip yenilemeyeceği konusunda davacıyı haberdar edip etmediği, önceki yıllarda davalı bankanın talep olmamasına rağmen sigortayı yenileyip yenilemediği, sigortanın yenilenmemesinde tarafların müterafik kusurunun olup olmadığı hususları üzerinde durulmalı, bu hususta yapılacak değerlendirme sonucunda davalı Bankanın sorumluluğunun bulunduğu kabul edilirse Dask sigortasının meblağ sigortası olmayıp, teminat kapsamındaki gerçek zararın tazminine yönelik mal sigortası niteliği taşıdığı gözetilerek ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.
Öte yandan davacı, asıl ve birleşen davalarda ...A.Ş. tarafından düzenlenen ...Sigorta Poliçesine de dayanmıştır. Bu poliçe 16.07.2011-16.07.2012 tarihleri arasında meydana gelecek hasarlara teminat verdiğinden 23.10.2011 tarihinde meydana gelen deprem hasarı süre yönünden teminat kapsamındadır. Hasar tarihi itibariyle yenilenmiş ve geçerli bir poliçe bulunduğundan ...Sigorta Poliçesi yönünden asıl davanın davalısı ...Bankası A.Ş"nin bir sorumluluğu söz konusu olmasa da birleşen davanın davalısı ...A.Ş"ye husumet yöneltilebileceği açıktır. Davadan önce davacı yanca, bu poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinden sigorta tazminatı isteminde bulunulmuş, davalı sigortacı da meydana gelen kısmi hasarın poliçenin özel ve genel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kaldığını belirterek talebi reddetmiştir. Ancak davacı depremde hasar gören konutunun güçlendirmeye değer bulunmadığını ve tümüyle yıkıldığını iddia etmiştir. Bu bakımdan mahkemece, davacının iddiaları ile ...Sigorta Poliçesinin özel ve genel şartları değerlendirilerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceğinden davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile sadece Dask sigortasına dayalı olarak verilen Dairemizin 14.12.2016 tarih ve 2016/6863-9552 E.K. sayılı bozma ilamının ilamının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile 14.12.2016 tarih ve 2016/6863-9552 E.K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının açıklanan bu değişik gerekçe ile BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 24/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.